Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Fenalaşmak işi
"Mebrure, Hatice'nin böyle birdenbire fenalaşmasından ürkerek ayağa kalktı." - P. Safa
"fenalaşma" kelimesinin kullanım örnekleri.
Sıklıkla nefes daralması, bulantı, kusma, terleme ve fenalaşma şikayetlere eşlik eder.
Minik bebeğin fenalaşma durumuna karşılık ambulans, itfaiye ve polis ekiplerine haber verildi.
Yolcunun fenalaşma anı ise araç için güvenlik kamerası tarafından görüntülendi.
Bu fenalaşma olayı olunca öğrencimizin öğretmeni öğrencinin üzerine gidiyor, olayın sebebini araştırıyor.
Üzerinden herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan şahsın, fenalaşma sonucu kanala düştüğü üzerinde duruluyor.
Kadın yolcunun fenalaşma anı ve otobüs şoförünün örnek davranışı otobüsün güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.
Genç kadının beyin tümörü rahatsızlığı olduğu öğrenilirken, intihar veya hastalığından dolayı fenalaşma ihtimali üzerinde duruluyor.
Kurmuş olduğumuz çadır hastanelere yaşları 18 ile 60 yaş arası değişen 189 vatandaşımıza nefes darlığı, baygınlık ve fenalaşma gibi rahatsızlıklardan dolayı hizmet verdik.
Cevap alamayınca bu kez incir ikramın da bulunan ve genç kızın yakasını bırakmayan şahıs, bu sefer de aniden mezarlık duvarına oturarak fenalaşma numarası yaptı.
Fenalaşma numarasını gerçek zanneden genç kız, yardım etmek için yanına oturduğu şahısın kolunu çekmesi üzerine kendisiyle itişmeye başladı.
Rahatsız edip peşimden gelmeye çalışan bu kişi sonra aniden mezarlık duvarına oturarak fenalaşma numarası yaptı.
Berk, kişinin günlük yaşamında, görünürde herhangi bir tehlike yokken bir anda, kalp çarpıntısı, göğüste huzursuzluk, nefes alamama ve yetmiyormuş hissi, kaslarda gerginlik, ateş basması, soğuk terleme, titreme, baş dönmesi, mide bulantısı, kontrolünü kaybetme ve fenalaşma hissi yaşayabildiğini bildirdi.