Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Fotoğraf çekiminde ışık yeterli olmadığında bir
görüntüyü net almak için kullanılan çok kısa süreli ve güçlü
parıltı
- Fotoğraf çekiminde güçlü parıltıya gereksinim duyulduğunda
kullanılan lamba
- Televizyon yayınlarında görüntüyü net almak için kullanılan
çok kısa süreli ve güçlü ışıltı
-
sıfat İletişimde üstünlüğü, önceliği olan, önemli
(haber)
-
sıfat Gösterişe, ilgiye düşkün
-
sıfat Ünlü, gözde
"O günlerin şimdi çoğu unutulmuş flaş imzaları arasında bile ilgiyi hemen çeken iki şair." - T. Uyar
Vikipedi
İlk flaşlar 19. yüzyılda kullanılan barutla anlık ışık sağlayan bir düzenek idi. Ampülün ve taşınabilir pillerin yaygınlaşması, fotoğraf makinalarında ve flaş aparatında pratik gelişmeler sağladı. Ayrı bir aparat iken zamanla fotoğraf makinası ile kombine hale geldi.
"flaş" kelimesinin kullanım örnekleri.
Pistlere veda edince flaş bir aygırlık hayatına imza atacağını da şimdiden gösterdi.
Hindistan'da U17 Dünya Kupasını takip eden Güde Fazıl Özdemir, menajerliğini yaptığı Galatasaray'ın genç oyuncusu Atalay Babacan ve Bucaspor'un yıldız adayı Kerem Atakan Kesgin hakkında da flaş açıklamalarda bulundu.
Amazon'da yayınlanan kılıftaki kamera delikleri ise beş kamera, flaş ve otofokus için toplamda yedi deliğe sahip.
Kayar mod ile benzersiz biçimde hızlı ve verimli bir IPL işlemi için, daha fazla flaş ışığını tetiklemek ve atlanan alanın daha az olmasını sağlayabilirsiniz.
Venus V6, biri 13 MP diğeri 5 MP olan çift arka kamerası ile yüksek kalitede fotoğraf çekmeye imkan tanırken, düşük ışık koşulları için de çift tonlu LED flaş da bulunduruyor.
Beşiktaş'ın sezon başında Torino'dan kiraladığı Adem Ljajic için İtalyan ekibinin başkanı Urbano Cairo'dan flaş açıklamalar geldi.
Süper Lig'in flaş ekibi Kasımpaşa'nın yıldız golcüsü Mbaye Diagne, Antalya kampında konuştu.
Basın mensuplarının flaş ve ışıklı görüntü almaması için öğle saatlerinde geldiği mekandan yaklaşık 6 saat sonra yani akşam saatlerine kadar bekleyen Ayrık etrafı kontrol ettikten sonra çıktı.