Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
formül
  • isim Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı
  • Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek
    "Cevap formülü son derece basit idi." - F. R. Atay
  • Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım
  • Çıkar yol, tutulan yol, yöntem
    "Her yerde yapılabilen bir şey yalnız formülleri, şekilleri değişir." - A. Gündüz
  • matematik Bir veya birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan matematiksel anlatım
  • kimya Bir ilacın hazırlanmasında bir sonucun elde edilmesinde izlenecek işlemlerin çeşitli sayılar ve semboller kullanılarak ifade edildiği özgün kavram
  • kimya Birleşik bir cismin birleşimine giren maddeleri ve bunların o birleşik maddedeki oranlarını gösteren kısaltma takımı
    "Karbonmonoksit CO formülüyle gösterilir."
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
formül

Bir bileşiği oluşturan öğelerin nitelik ve niceliksel bakımdan durumunu gösteren, simge ve sayılardan oluşmuş yazma biçimi.

Matematik Terimleri Sözlüğü
formül

(…). bk. iyi biçimlenmiş formül.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
formül

(kimya, matematik)

Vikipedi
Formül

Formül, genellikle matematiksel bir dizinin veya yapılan fen deneylerinin matematiksel ilişkilerinin standart bir şekilde yazılarak gösterimidir. Matematikte çoğu bilgi formülasyonlar ile korunmaktadır.

Örneğin; e = m.c Einstein'ın enerji formülüdür ancak deneyden değil kuramdan beslenmiştir. Örneğin asal sayıları veren bir formül hala bulunamamıştır ve matematikçiler bunun için en gelişmiş bilgisayarları kullanarak bir formül elde etmeye çalışmaktadırlar.

"formül" kelimesinin kullanım örnekleri.

Cebirsel yüzeyleri hesaplayan ve gösteren SURFER programı ile form ve formül arasındaki ilişki hakkında etkileşimli bir biçimde deneyim kazanabiliyor, basit denklemler yazarak estetik şekiller oluşturabilirsiniz.

Tüm zenginliğiyle balı temel alan formül, ıslak tene masaj yaparak uygulandığında kremsi bir balsam dokusuna dönüşerek epidermis tabakasını adeta besleyici bir örtü ile kaplıyor.

Bilgi depolamak, formül ezberlemek gibi işlemlere ihtiyacın kalmadığı bir yaklaşım sergilenecektir.

Devletimiz yaş dışındaki koşullarını yerine getiren sigortalıların gelirsiz ve sağlık haklarından yoksun kalmaması için bir formül geliştirmeli.

Buna rağmen diplomasi yoluyla meselenin halli için bir formül bulunabilir mi?

Ancak seçimlere iki ay kala bir formül bularak tahliye kararı vermediniz.

Çünkü gerçekçi olanlar elimizde formül olarak iki kesimli iki toplumlu Federal çözümden başka bir şeyin olmadığının farkındadırlar.

Üzerinde büyük oranda uzlaşılan formül, tıp ve diş hekimliği öğretim üyeleriyle mimar, mühendis ve hukuk kökenlik diğer öğretim üyelerinin ayrılmasını öngörüyor.

Ama eğer siz de sadeleşmek ve faydalı olmak istiyorsanız bu bir örnek formül.

İlginç çizimleri merak ederek üzerindeki matematik formül ve problemlerini inceleyen öğrenciler, derslerde gördükleri teorik bilgileri de sınama imkanı buluyor.

Ancak formül üzerinden yapılacak tartışmalar ve diplomatik trafik, Suriye'deki çatışma alanında ortaya çıkan ve muhalifler lehine görünen yeni tablo ile birlikte okunduğunda, yeni formülün Esad cephesini ve Esad'ın zaten hayli tükenen gelecek umudunu çatırdatma ihtimali yüksek.