Güncel Türkçe Sözlük
-
-den, -e Yerleşmek amacıyla mahalle, köy, şehir veya
ülke değiştirmek
"Selanik elden çıkınca ailesi İzmir'e göçmüştür." - A. İlhan
- Bazı hayvanlar, sıcak iklimli ülkelere gitmek
-
nsz Çökmek
"Eğer bir an önce bu işin önüne geçilmezse mendirek bu seneki lodoslarda bir kat daha göçecek." - N. Hikmet
-
nsz Ölmek
- Oturmak
"Masaların arasından geçerek localardan birine gider, göçerlerdi." - E. E. Talu
Tarama Sözlüğü
Yurt değiştirmek, hicret etmek.
İrtihal etmek, ölmek.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Kocaya gitmek, gelin olmak.
"göçmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kayseri'den bir ev verebilirler kış döneminde kalmamız için ya da ikinci el bir aracımız olsa köyümüzden göçmek zorunda kalmayız.
Bir yerden bir yere varmak ne güzel, bir yerden bir yere göçmek ne güzel.
Hani o 'bir yerden bire yere göçmek ne güzel' var ya ama diğer taraftan da ben Denizli'nin birinci masanın etrafında devam edeceğine inanıyorum.
Köyler boşaltıldı, buradaki insanlar yurtlarından göçmek zorunda kaldı.
Bizler şunu yapmak istiyoruz insanları doğru seçme noktasında doğru yerleştirme noktasında insanlığa iki tane yazılım armağan ederek göçmek istiyorum.
Kalanlar büyük katliama maruz kalıyorlar, göçmek isteyenlerin de önemli bir kısmı böyle.
Okul olmayınca, öğretmen olmayınca, birçok aile çocuklarının eğitimi için başka yerlere göçmek zorunda kaldı.
Bu zulüm karşısında Arakanlı Müslüman kardeşlerimiz komşu ülke Bangladeş'e göçmek zorunda kaldılar.
Ailesiyle çok küçük yaşlarda zorunlu olarak Bulgaristan'dan Türkiye'ye göçmek zorunda kalan ikiz kardeşler Kenan ve Sinan Cinoğlu, ilkokuldan başlayıp iş hayatına kadar birbirlerinden hiç kopmadı.