Could not find any definition of word "gödence"
"gödence" kelimesinin kullanım örnekleri.
Tarım Festivali çerçevesinde Gödence Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile zeytinyağı, İzmir İli Arı Yetiştiricileri Birliği ile bal, Tire Süt Kalkınma Kooperatifi ile süt, Hopa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Özçay Kooperatifi ile çay, Bergama İlçe Merkezi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile zeytin, Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile de çiçek alım sözleşmeleri imzaladı.
Konuşmaların ardından Gödence Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile zeytinyağı, İzmir İli Arı Yetiştiricileri Birliği ile bal, Tire Süt Kalkınma Kooperatifi ile süt, Hopa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Özçay Kooperatifi ile çay, Bergama İlçe Merkezi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile zeytin, Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile de çiçek alım sözleşmeleri imzalandı.
Pazar günü sıcak havanın da etkisi ile Gödence etabında görevli araçta başlayan yangın otluk alana sıçradı.
Hem kullandığımız hem de dar gelirli ailelere dağıttığımız kutunun içerisine koyduğumuz peyniri İğdeli Kooperatifinden, yağı Bademli ve Gödence Kooperatifinden alıyoruz.
Çeşme'de cuma akşamı verilen startla başlayan rallide dünkü mücadelelerin ardından katılımcılar bugün de Kavakdere, Seferihisar ve Gödence etaplarını ikişer kez geçti.
Öte yandan, bugünkü Gödence etabı sırasında görevli bir araçta başlayan yangın, otluk alana sıçradı.