Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
gölgelenmek
  • nsz Gölgeli duruma girmek
    "Cuma'nın yüzü gölgelenip alnı kırışıyor." - A. Ümit
  • Buğulanmak
    "Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi." - Halikarnas Balıkçısı
  • Değerinin bilinmesi engellenmek
    "Gerçekçi olmayışı yüzünden, bugün bize tarihî gaf olarak görülen atılımlarla, bu çizgi hayli gölgelenmiştir." - H. Taner

"gölgelenmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Biz yine ağaç kökü yiyeceğiz ama biz her zaman namaz kılacağız, güneşin kavurucu sıcağından biraz gölgelenmek için bize bir mescit yaptırılsın.

Bunun gölgesinde gölgelenmek bu kurumun varlığı muhafaza ve sürdürülebilir kılmak bizim milli görevimizdir.

Zaman zaman bu çabalarımız gölgelenmek istense de kimseyi kırmadan ısrarla duruşumuzu koruduk.