Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Gönderme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Bir ev hizmetçisi azıcık dişini sıkınca çocuğunu fakülteye gönderebiliyor." - Ç. Altan
- Göndermeye gücü yetmek
"gönderebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bir anneyim bir kız çocuğum var güvenli bir şekilde parklara gönderebilmek istiyorum.
Temel amacımız bir üst öğrenime özellikle akademiye buradan birkaç öğrenciyi gönderebilmek ve öğrencilerin sonraki hayatlarında müzik kültürünü geliştirmek.
Tabi bizim öncelikli hedefimiz iç piyasa değil, ihracata mal gönderebilmek.
Bu parayı metal firması hesabına gönderebilmek amacıyla annem adına açtığım hesabı iş yerinde çalışan arkadaşımın cep telefonu numarasına bilgisi dışında internet bankacılığı tanımladım ve metal firmasından çektiğim parayı aktardım.
Demirtaş bırakın televizyona çıkmayı fotoğraf gönderebilmek için bile bir çok bürokratik yolu aşmak zorunda.
Banka aracılığıyla bağış yapacakların irtibat telefonlarını belirtmeleri gerektiğini dile getiren Özaydın, kurban vekaletini almak, hisse sahibine hizmetin işleyiş süreciyle ilgili mesaj gönderebilmek açısından bunun önemli olduğunu aktardı.
Bugünde ona para gönderebilmek için PTT şubelerine gittim hiçbiri çalışmayınca gönderemedim.