"görüştürülmek" ne demek

"görüştürülmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Aralarından seçilen kişiler yetkili biri ile görüştürülmek üzere içeri alınırken, diğer veliler ise bahçede beklemeye devam etti.

A, ''Kürtajı kabul etmeyince silahlı 2 PKK'lı tarafından örgütün Avrupa sorumlusu ile görüştürülmek üzere zorla Brüksel'e götürüldüğünü, burada da kürtaja zorlandığını'' kaydetti.

Polis ekiplerinin girişimi sonucunda işçilerden birisi vinçten inerek yetkili firma sahibiyle görüştürülmek üzere emniyete götürüldü.

Polisin yoğun ısrarları sonucu vazgeçen vatandaş eşiyle görüştürülmek üzere karakola götürüldü.

Binanın mahkemelik olduğu için eşyaların çıkarılmayacağını yanıtını alan Mohammadi başka biriyle görüştürülmek istendi.

Varol, Oğuz'un Gülen ile görüştürülmek üzere başka bir odaya alındığını ve görüşmenin detayını bilmediğini anlattı.

Gerginliğin artması üzerine grup arasında yer alan muhtarlar, SEDAŞ yetkilileriyle görüştürülmek üzere binaya sokuldu.