Kelime tanımını bul

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
görünen

(astronomi)

"görünen" kelimesinin kullanım örnekleri.

Alaturka ve alafrangalık arasında sıkışıp kalmış, bayağılık, çokbilmişlik ve emeksiz kazanmanın egemen olduğu bir toplumda, her günün birbirinin aynı geçtiği, buram buram sıradanlık kokan bir eve kaybolan değerlere ayna tutan Fahrettin Beyin gelmesiyle başlayan oyun, özenilesi görünen, çalışmayan kadınların bir arada olduğu bu düzenin aslında içi boş olduğuna, çalışan bir kadının ve bunlara ayna tutan bir adamın gözünden trajikomik bir şekilde anlatılıyor.

Bir anlamda ışıltılı ve zengin görünen plaza yaşamların mutsuzluklarını, isyanlarını anlatmak istedim” diyor.

Görünen o ki uzun süredir beklemede bırakılan konular yeniden takvimlendiriliyor.

Her kesintide daha çok kan akmış, her seferinde barış dışında yol olmadığı anlaşılmış ve taraflar birbirlerine diş bileye bileye, uzlaşmaz görünen taleplerle yeniden oturmuşlardı masaya.

O yüzden erkekler de kadınlar kadar buldumcuk olabiliyor ve bazen dışarıdan görünen manzarayı net göremeyebiliyorlar.

Eskimiş tuğlaları, camsız pencerelerinden görünen karanlık koridorları, odaları var.

Zaten açık bir eylem olduğu zaman bu açık eyleme bilinen ve görünen bir eyleme, ispat edilebilen bir eyleme dönük olarak müdahale hakkında Viyana Sözleşmesi cevaz veriyor ama ortada böyle bir durum yok.

Çünkü bazılarına pek iştah açıcı görünen cıbıldak sofrasında yakında rakı kadehlerine de bir yer açılacağını tahmin etmek zor değil.

Karmaşık sorunlarda doğru tanı İçinden çıkılmaz gibi görünen karmaşık hastalıklara usta bir saat tamircisi gibi yaklaşıp, bütünü gözden kaçırmadan her bir küçük parçayı dikkatle inceleyen Ümit Hoca, sonunda doğru tanıya ulaşır, devasız sanılan derde çare olurdu.

Bu operasyon ile büyük veya yere yakın görünen popo ve üst bacak bölgesini inceltmeyi, küçültmeyi, kalçada bir dikleşme elde edebilmeyi amaçlıyoruz.

Sağ elin verdiğini sol elin görmemesi gerektiği hadisini düstur aldıklarını belirten Karakaya, destek veren ve alanların birbirini bilmediğini, kendilerinin görünen yüz olarak her iki taraf ile iletişim kurduklarını söyledi.

Zayıflık gibi görünen nüfus azlığını, yüzölçümünün küçüklüğünü, müzmin güvenlik sorunlarını nasıl fırsata çevirdiğini görmek düşündürücü.

Çocuklar, güneş panelinin çalışma sisteminden, hidrojenik yakıt kullanımını içeren elektroliz deneyine ve matematik şifreleme yöntemine kadar zor gibi görünen konuları eğlenceli bir yolla öğrendi.

İstihdam piyasasındaki ısınmanın ve gümrük vergilerinin enflasyonist baskılar yaratacağından emin görünen Fed, faizleri önümüzdeki iki sene içinde kademeli olarak artırmayı planlıyor.

Güneşin görünen yüzündeki sıcaklık ise demirin ergime noktasından 3 kat fazla 5 bin 500 derece.