Kelime tanımını bul

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
görüp

Kocanın kız kardeşi, görümce.

"görüp" kelimesinin kullanım örnekleri.

Hastalar, kanserlerinin, prostat spesifik antijen (PSA) düzeyinin yükseldiği ve herhangi bir yan etki görüp görmedikleri ile hastalık nüksü olup olmadığı açısından tedaviler sonrası ortalama 5 yıl boyunca izlendi.

Normalde dayanıksız pervaneleri nedeniyle, çok çabuk hasar görüp parçalanabilen drone’larda sadece 1 adet engel tanıma sisteminden kullanırken APE X’te 4 adet bulunuyor.

Ama, sanki bunların hepsi bakteriyal enfeksiyon olarak görüp ilaç kullandığınızda yanlış antibiyotik kullanmış oluyoruz.

Uyku yoksunluğu yaşıyorsanız refleks süreniz uzuyor diğerinde gördüğünüz anda frene basarken, bunda görüp de basana kadar bir zaman geçiyor ve maalesef sık sık kaza yaşıyorsunuz.

Neden kendi ecdadının kültürüne savaş açar gibi öteki görüp, kendilerine dahi vazife olan kültür haklarının korunması hakkında, aşağılayıcı ve iftiralarla bastırılmak istenen Osmanlı Medeniyetinin kime ne zararı vardır?

Nasıl bir zorluk içerisinde yapıldığını bulgura nasıl dönüştüğünü, köyde yaşamın zorluklarını görüp öğreniyorlar.

Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesine bağlı Daylık köyünde devriye gezen jandarma ekiplerini görüp kaçan 2 şüpheli gözaltına alındı.

Erkman'ın görüp de ayrıntısıyla vermediği Derebucak Ortapoyam Hanı ile Eynif Ovası'nda ise Aziz Albek isimli müzecinin kısaca rapor ettiği ancak literatüre kazandırılmayan 13.

Sempozyumu, Artvin ile ilgili il dışındaki bilim insanlarınca yapılan çalışmaları görüp derlemek amacıyla düzenlediklerini ifade eden Tilki, sempozyum sonunda bildirilerden elde edilen verilerin, ilin gelişim planı ve geleceğine yönelik projelere katkı sağlayacağını düşündüğünü söyledi.

Görüp de görmezden gelenler, duyup da duymazdan gelenler, başkasının derdiyle dertlenme inisiyatifinde olmayanlar, esas bizi geriye itecek olan sıkıntılar bunlardır.

Doğu Anadolu'nun güzide şehirlerinden biri olan Elazığ'da tarihi ve turistik yerleri gördükten sonra eski dönemlerde doğal dipfriz olarak yöre halkının çökeleklerini, peynirlerini ve yağlarını depoladıkları buzluk mağarası görüp tanımak istedik.

Bunun mesajı var, her şeyi burada görüp tadacaksınız ama doyumluk olanı Gaziantep'te.

Oysa diğer taraftan sanat ile merak düzeyi arasında da doğrusal bir ilişki bulunmaktadır çünkü sanatçı meraklı kişidir, her şeyi farklı açıdan görüp yorumlar.

Bir taraftan onur mücadelesi verirken bir taraftan parayı görüp profesyonel davranamamak bize göre erdemlilik onlara göre hata.

Daha sonra alev alıp yanmaya başlayan otomobilin sürücüsü Ali Deniz ile yanında bulunan 28 yaşındaki Devlethan Demir ve 20 yaşındaki Kemalal Eveli kazayı görüp duran araç sürücüleri tarafından son anda kurtarıldı.