Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
gözcülük
  • isim Gözcünün yaptığı iş
    "Körfezde gözcülük vazifesini yapan bir düşman gemisi hareketimizi sezse, bizi pek güzel avlayabilir." - H. S. Tanrıöver
  • Göz bilimciliği

"gözcülük" kelimesinin kullanım örnekleri.

Hırsızların bir kısmı uzun süre kepenk ile uğraşırken bazıları da gözcülük yapıyor.

Zeyd ile birlikte ona gözcülük edip, ona yardımda bulunmuş, onun emirlerini yerine getirmişlerdir.

Kayıtlarda, kadınlardan biri gözcülük yaparken diğer kadınların da bahçede bulunan sehpaların tahta kısımlarını söküp, demir aksamlarını alarak at arabalarına koymaları ve olay yerinden uzaklaşmaları yer alıyor.

Biri etrafta gözcülük yaparken diğer iki kadının ise her yeri didik didik araması anlar güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

Çantayı alıp hızla olay yerinden kaçan soyguncular, binanın girişinde bekleyip gözcülük yapan hırsızı da yanlarına alarak kayıplara karıştı.

Bunun üzerine harekete geçen ekipler, olay sırasında gözcülük yapan Ş.

Polis, işadamını öldüren 3 şüpheli dışında, dışarıda gözcülük yaptığı belirlenen bir kişiyi daha aramaya başladı.

Cadde üzerinde park halindeki lüks aracı gören iki kişiden biri aracın camını kırarak, içeri girerken diğer şüpheli aracın önünde bekleyerek gözcülük yaptı.

Diğerinin gözcülük yaptıktan sonra koşarak gözden kaybolduğu görülüyor.

Şahsın eve geldiği sırada dışarıda 07 MBF 20 plakalı otomobilde gözcülük yaptığı tespit edilen Murat Y.

Bu sırada birbirlerine isimleri ile hitap ettiği arkadaşı Muzaffer Savul ise yine başındaki maske ile kapıda gözcülük yapıyor.