Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
gözenek
  • isim Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
  • Pencere
  • Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur
  • anatomi Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame
  • biyoloji Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame
  • fizik Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu, süngerimsi görünüş
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
gözenek

Katı yapılarda yüzeye açılan küçük boşluk.

Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
gözenek
  1. Çekirdek kılıfı üzerinde sitoplazmayla nükleoplazma arasında ilişkiyi sağlayan, sekiz çevresel granülle bir merkezî tıkaca sahip özelleşmiş delik yapısı; halkasal lamellerdeki benzer yapılar.

  2. Böcek yumurtası kabuğunda solunuma yarayan delik biçimindeki yapı.

  3. Biyolojik yapılardaki çeşitli görevleri olan farklı çaplardaki delikler.

Biyoloji Terimleri Sözlüğü
gözenek

Epidermis dokusunda bitkilerin gaz alış verişini yapan yaprak dokusundan su buharının (terleme) geçişini hızlandıran ve epidermis hücrelerinden farklı olarak klorofilli, böbrek şeklindeki iki hücrenin aralarında açıklık bırakarak oluşturdukları yapılar. Stoma.

Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
gözenek

Çok ufak delik.

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
gözenek

Biyolojik yapılarda çeşitli görevleri olan farklı çaplardaki küçük delik, por.

Gitar Terimleri Sözlüğü
gözenek

Ağaç türüne göre büyüklüğü değişebilen, işlenmiş kereste üzerindeki küçük girintiler.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
gözenek

(biyoloji, botanik)

Zanaat Terimleri Sözlüğü
gözenek

(I) Kalbur deliği. (Yeşilova *Aksaray -Niğde)

Tarama Sözlüğü
gözenek

Bir arada bulunan birçok deliklerden her biri.

Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü
gözenek

Ağaç kesitlerinde görülen büyük ya da küçük çukurcuklar.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
gözenek
  1. Pencere.

  2. Balkon.

  3. Raf, dolap ya da duvarlarda oyularak yapılan eşya koyacak delik.

  4. Çekmece.

  5. Kafes, panjur

Fizik Terimleri Sözlüğü
gözenek

Bir özdek kütlesi içindeki mini ölçekte oluklardan her biri.

Gökbilim Terimleri Sözlüğü
gözenek

Güneş yüzeyinde görülen küçük, yuvarlak, kara lekelerden her biri. Bunlardan kimi söner, kimi de gelişerek güneş lekelerini doğurur.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü
gözenek

fizik, kimya: Sıvı ya da gazların geçişini, emilmesini sağlayan küçük delik.

"gözenek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Gülün içerdiği sineol, geraniol, nerol etken maddeleri ve diğer bileşimlerin antiseptik olması, gözenek sıkılaştırmaya destek olması ve gözenekleri temizleyebilmesi gül suyunu iyi bir tonik yapmıştır.