Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Gözetme işi yapılmak veya gözetme işine konu
olmak
"Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." - Anayasa
"gözetilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
İfade hürriyeti bakımından eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizgi, toplumda hakim olan ortalama düşünüş ve anlayışa göre, kişilerin ifade hürriyeti ile mağdurun birey olarak onur ve şerefi arasındaki denge de gözetilmek suretiyle hakim tarafından belirlenmelidir.
Erzurum İspir de Çoruh nehri üzerinde yapılan Arkun barajına devlet tarafından bölgede yaşayan insanların hakları gözetilmek kaydıyla izin verildi.
İhtiyaç ve talepler, öncelik gözetilmek suretiyle sıralamaya tabi tutulmalıdır.
Bu felsefeden yola çıkarak ceza infaz kurumumuzda kalmakta olan kadınlarımızın pozitif ayrımcılık ilkesi de gözetilmek suretiyle her türlü ihtiyaçları özenle ele alınmaktadır.
Eşit şartlarda yarışma ilkesi gözetilmek suretiyle puanları birbirine çok yakın olarak ligin ilk 4 sırasında yer alan ve şampiyonluk yarışında bulunan Galatasaray, Başakşehir, Fenerbahçe ve Beşiktaş takımlarının müsabakalarını aynı gün ve aynı saatte oynamak üzere 32.
Taşkın kullanma belirlendiği takdirde el atmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığıyla tespit edilerek tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilmek suretiyle bunların en uygununa karar verilmelidir.
İş güvencesi ve kıdem tazminatı hususları tüm sosyal taraflarla görüşülerek çalışanın hak ve hukuku gözetilmek suretiyle birlikte ele alınacaktır.