Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Birine veya bir şeye gizlice bakmak,
dikizlemek
"Arkalarından bakarken birilerinin de beni gözetlediğini sandım bir an." - E. Şafak
- Birinin yaptıklarını belli etmeden izlemek
"Bitişik yalının taze gelini sabah işlerini görürken yan pencereden gözetlemek esaslı keyiflerimden biriydi." - R. H. Karay
"gözetlemek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Sıfır noktasında bulunan karakollardan sınırdaki anlık hareketleri gözetlemek için belirli aralıklarla drone araçları uçuruluyor.
Gönüllü, kuş gözetlemek için yurt içinden ve dışından turistlerin Acıgöl'e yoğun bir şekilde geldiğini vurguladı.
Alanın tamamını gözetlemek suretiyle kontrolü sağlamaya çalışıyoruz ve bunu başardık.
Tabiat parkı sınırları içerisinde herhangi bir tarihi yapı olmamasına rağmen çevresinde mutlaka gezilip görülmesi gereken yerler olduğuna işaret eden Kuduban, bunlardan birinin Cenevizliler tarafından kervan yolunu gözetlemek ve kervanları korumak amacıyla kurulan Kuşluhan Kalesi olduğunu kaydetti.
Sınırda yaşanabilecek sızma faaliyetlerini engellemek ve sınırı gözetlemek için 15 metre yüksekliğinde kulekolların yapımı da sona erdi.
Kulekollar faaliyette Sınırda yaşanabilecek sızma faaliyetlerini engellemek ve sınırı gözetlemek için 15 metre yüksekliğinde, kulekolların yapımı da sona erdi.
Bu kampanya İhtiyaç sahiplerini korumak ve gözetlemek adına son derece önemli bir yere sahiptir.
Burada ebeveynlik perspektifi de devreye giriyor, bazı ebeveynler sadece gözetlemek istiyor, çocuğum ne yapıyor, bileyim diyor.