"gözetme" ne demek

"gözetme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Vali Büyükakın, yapılan yardım çalışmasından memnuniyet duyduğunu ifade ederek, ''Hoşgörü ve barış dini İslam'ın mensuplarının büyük sorumluluklarından olan yardım ve yakınını gözetme vazifesi, toplumsal refahın artmasında en büyük unsurlardan biridir.

Göl kıyısında inşa edilen kuş gözetme kulesi Çıldır gölündeki bir birinden güzel kuşları izlemek isteyenlerin uğrak yeri haline geldi.

Yaklaşık yerden yirmi metre yükseklikte olan kuş gözetme kulesine çıkan vatandaşlar hem kuşları gözetliyor, hem de bol bol resim çekiliyorlar.

Bugün de rejimin hedef gözetme kapasitesi çok sınırlı olan paraşütlerle bomba atması fotoğraflarla belgelendi.

Örneğin işverenin işçinin sağlığını koruma ve gözetme borcu kapsamında çalışırken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma borcu bulunuyor.

Belediye Başkanı şehrin emini olunca, şehrin her tarafını görüp gözetme noktasında, takip etme noktasında, ilgilenme noktasında özel bir sorumluluğu var.

Kadınlarla erkekler yaşadıklarını toplumun işleyişini gözetme ve belirleme sorumluluğuna sahiptir.

Buna göre, Pera Gözetim Etüt Kontrol Servis Hizmetleri ile Bilen ISC Genel Gözetme ve Kontrol Servisleri limited şirketleri, Uluslararası Gözetim Şirketi Statüsüne İlişkin Tebliğ hükümlerine aykırı davrandıkları gerekçesiyle birer ay faaliyette bulunamayacak.

Başaranhıncal mesajında, basının halkı bilgilendirmenin yanı sıra farklı görüşlerin seslendirilmesi, özgür tartışma ortamı oluşturma, yanlışlıkların dile getirilmesi, toplumsal bilincin güçlendirilmesi ve kamu yararını gözetme gibi toplumsal açıdan da çok önemli işlevlerinin bulunduğunu belirtti.

Ayrıca kamu görevlileri sorumluluklarını yerine getirirken yasalarla sınırlandırılmış ve yasalara bağlı olarak tanımlanmış yetkilerinin yanı sıra, saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkelerine uymaları gerekmektedir.