Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
"Büyük kardeşler küçükleri gözetir." - Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak
-
nsz Kollamak, beklemek
"Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek." - Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate
almak
- Kayırmak
Tarama Sözlüğü
Gözetlemek, beklemek, bakmak, ummak.
Riayet etmek, göz önünde bulundurmak.
"gözetmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Fakat objektif, tarafsız ve kamu yararını gözetmek gibi kaygılardan uzak olan söz konusu yayın organı, her zaman olduğu gibi kendine yakışanı yine yapmış ve milletimizin değerlerini aşağılamaktan geri durmamıştır.
Bunları yerine getirmek, kul hakkı kadar kamu hakkını da gözetmek hepimizin vazifesidir.
Bir İsveç şirketi olan Spotify, sanatçıların haklarını adil bir şekilde gözetmek ve online dinleme aracılığı ile müzik dinleme ve paylaşma dünyasını şekillendirmek üzere korsana karşı yasal ve çok daha iyi bir alternatif olarak kuruldu.
Ege'de yaşanan krizin doğal sonucu olarak Türkiye'nin denizlerdeki hak ve menfaatlerini gözetmek amacıyla böyle bir yola gidilmişti.
Zabıta Müdürlüğü ve Sağlık İşleri Müdürlüğü yetkilileri, okul kantin ve yemekhanelerinden faydalanan öğrencilerin sağlığını korumak, gözetmek ve sağlıklı gıda ürünlerini temin etmelerini sağlamak amacıyla eğitim yılı boyunca öğrencilerin sağlıklı iş yerlerinden alışveriş yapmaları konusunda denetim ve bilgilendirme çalışmalarına aralıksız devam edilecekleri bildirildi.