Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
gözlüklü
  • sıfat Gözlük takmış olan, gözlük kullanan
    "Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı." - Y. Atılgan

"gözlüklü" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ama şimdi sorunca aklıma ilk gelen, hepsi beyaz gömlekli kravatlı, gözlüklü olan var ama artık lazer ameliyat yaptırıyorlar galiba.

Bilim Merkezi Deney istasyonlarında ise Yüreğir Robot Atölyesi, çıkrık, harmonik sarkaç, denge platformu, termal kamera, pedallı jeneratör, sağ sol yanılgısı, merkezcil kuvvet deney seti, el becerisi, sensörlü kalp davulu, deforme aynalar, fısıltı çanları, plazma küresi, hd gözlüklü simülatör, güneş sistemi agırlık simülatörü ve rezenas tüpleri var.

Heyeti, Aydın Sanayi Odası Başkan Yardımcıları Merve Alpargun Altıntaş ve Sinan Yılmaz, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hakkı Gözlüklü karşıladı.