Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
gözlemek
  • -i Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek
  • Dikkatle bakmak, gözlemlemek, tarassut etmek
    "Hava değişikliklerini gözlemek havacılık için önemli bir iştir."
  • İncelemek, araştırmak
  • Gizlice bakmak, gözetlemek
    "Kuzum, bana kim gelip gidiyor, hep böyle gözlüyor musun?" - E. Işınsu
  • Korumak, kollamak
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
gözlemek

bk. izlemek

Tarama Sözlüğü
gözlemek
  1. Gözetmek, riayet etmek.

  2. Gözetlemek, bakmak, tarassut, tecessüs etmek.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
gözlemek

Onarmak, yamamak.

Gökbilim Terimleri Sözlüğü
gözlemek

Gökcisimleri ve olaylarını çıplak gözle, ırakgörürlü ya da herhangi bir araçla izleyip bulunan değerleri saptamak.

"gözlemek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Eğitim camiasındaki öğrencilerimizi korumak, gözlemek bizim görevimiz ancak hanım kardeşlerimizin bunları görmesi ayrı bir gururdur.

İşe gidenlerin, sabah mahmurluğunu henüz atamamış kocaman bir yaratık gibi derin derin nefes alan şehrin iki yakasına uykulu gözlerle bakışını gözlemek.

Üzerindeki antik öykülerin tamamını gözlemek mümkün ayrıca tekrar Antalya'ya kazandırılması çok değerli.

Eğitim camiasındaki öğrencilerimizi korumak, gözlemek bizim görevimiz ancak hanım kardeşlerimizin bunları görmesi ayrı bir duygu ayrı bir gururdur.

Market görevlisinin kasanın başından gitmesini gözlemek için kasa etrafındaki raflara geçen şüpheli kadın, burada çalışanların durumlarını izlemeye devam etti.

Şu anda ligi forse etmiş gibi görünüyorlar ama bundan sonraki süreçte ne olur onu da gözlemek lazım.

Bu buluşmaları sizlerle sohbet etmek, hal hatır sormak, vatandaşımızın hali, vakti, durumu, refahı, sağlığı, sıhhati yerinde mi bunu görmek, gözlemek, varsa istek ve talepleri, önerileri, şikayetleri bunları işitmek ve buna mukabilde yapabileceğimiz herhangi bir şey varsa bu noktada onlara hizmet edebilmek.