Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Güç duruma getirmek
"Eniştesinin saflığından cesaret alarak ablasının husumetkâr davranması, evdeki mevkisini güçleştiriyordu." - E. E. Talu
"güçleştirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bu kullanıcıların, gerçek ByLock kullanıcılarının tespitini güçleştirmek ve FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak amacıyla örgüt mensubu yazıcılar tarafından geliştirilen uygulamalarla bilinçli olarak bylock.
Uyuşturucu tacirlerinin yakalanmalarını güçleştirmek ve polisi yanıltmak maksadıyla bu yönteme başvurdukları belirtildi.
Kadınların işini güçleştirmek ancak kadına yönelik şiddete devletin acil müdahale etmesini istemeyen bir anlayışın eseri olabilir.
Bizim işimizi güçleştirmek için yaptıkları, çünkü bizim bu konudaki hassasiyetimizi biliyorlar.
Araştırmacılar soyguncuların ATM'ler hakkında geniş bilgi sahibi olduklarını ve bunlara yükledikleri yazılım şifresinin analizini güçleştirmek için bir çok önlem aldıklarını da ekliyorlar.
Bu kullanıcıların, gerçek 'Bylock' kullanıcılarının tespitini güçleştirmek ve FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak amacıyla örgüt mensubu yazılımcılar tarafından geliştirilen uygulamalarla bilinçli olarak bylock.