Güncel Türkçe Sözlük
gülmek
-
nsz İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar,
durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa
vurmak
"O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu." - H. E. Adıvar
- Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit
geçirmek
-
-e Biriyle alay etmek
"gülmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Onlara göre stada gidene kadar müzik dinlemek ya da gülmek, bir konsantrasyon eksikliği ve ciddiyetsizlik olarak adlandırılırdı.
Herkes gibi gülmek, eğlenmek ve çocuk olduklarının unutulmamasını istiyorlar.
Hasan Keskin, Tekirdağ İl Müftüsü İsmail İpek, Çorlu İlçe Müftüsü Adem Gülmek, Çerkezköy İlçe Müftüsü Veli Vehbi Bardakçı, Saray İlçe Müftüsü Abdullah Eroğlu, akademisyenler, üniversitemizin ve kurumların idari personel, öğrenciler ve Tekirdağlı ilgililer katıldı.
Gülmek, ağlamak, korkmak, bunların hepsi sinemaya dair duygular, niye bir diğeri öbüründen daha kıymetsiz olsun ki?
Dolayısıyla çok gülmek ya da çok somurtmak yerine dengeyi iyi kurmak gerekiyor.