Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
günahsız
  • sıfat Günahı veya suçu olmayan, bigünah
    "Yürekleri fesatla dolduğundan bu masum günahsızı öldürmeyi kafalarına koymuşlar." - E. Şafak
  • zarf Günahı veya suçu olmadan
    "Silahçı Tahsin günahsız gitti fakat sonra, onu gönderenlerin ebedî günahları, tarihin ebedî sayfalarına geçti." - A. Gündüz

"günahsız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Suçsuz günahsız insanlara, küçük bebeklere kimyasal silah kullanmak hangi insanlıkla bağdaşır.

Bigünah yani günahsız şekilde, masum şekilde hayatını kaybeden bu insanlarımızın toplumumuzda açmış olduğu yaralar var.

Gülcü burada yaptığı konuşmada, engellilerin dünyanın en erdemli ve en günahsız insanlar olduğunu söyledi.

Hiçbir suçları olmayan masum ve günahsız yaşlılar, kadınlar, sebiler insanlık dışı bir şekilde yurtlarından sökülüp atıldı.

Daha dün günahsız 22 yaşındaki Aybüke öğretmenimizi katlederken, bu insan hakları savunucuları neredeydiler?

Çok kötü bir durum, günahsız ve sadece orada bulunmaktan dolayı vefat etti.

Kızımın suçsuz ve günahsız bir şekilde öldürüldüğünü burada ispatladık.

Hiçbir suçları olmayan masum ve günahsız yaşlılar, kadınlar, çocuklar insanlık dışı bir şekilde yurtlarından bir gecede sökülüp atıldı.

Mebrur hac yapan bir kimse annesinden yeni doğmuş günahsız bir çocuk gibidir.