Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Güncel duruma getirmek, aktüelleştirmek
"En yapay, en saçma sorunları bile güncelleştirip kitleye mal etmekte üstüne yoktu." - T. Yücel
-
bilişim Programların veya yazılımların yeni
sürümlerini bilgisayara yüklemek
"güncelleştirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bakanlık, RAM'larde zekanın tanılanması sürecinde kullanılan psikolojik ölçme araçlarını çeşitlendirmek ve 25 yıl önce kullanılmaya başlayan zeka testlerini güncelleştirmek amacıyla proje başlattı.
Avrupa Birliği ile de 1990'lı yıllarda imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasını güncelleştirmek için müzakerelere başladık.
Yazlıkta oy kullanmak isteyen seçmenlerin, oy kullanacakları bölgenin nüfus müdürlüklerine bizzat başvuru yapma şartı istenmesinin ardından, İkametgahını güncelleştirmek isteyen yazlıkçılar, turistik beldelerdeki nüfus müdürlüklerine başvururken, buralarda büyük yoğunluk yaşanmaya başlandı.
Bu vesileyle yapmış olduğumuz bu hizmetlerle okul spor salonlarında görev yapan beden eğitimi öğretmenlerimizin mevcut bilgilerini güncelleştirmek ve bunları bilimle çıtayı daha yukarıya çıkarmak adına İBB için bu projeyi başlattık.
Bu paketleri gerek muhtarlarımızdan gerekse bizim daha önceden var olan listelerimizi güncelleştirmek suretiyle dağıtacağız.
Taksiciler, taksimetrelerini güncelleştirmek için uzun kuyruklar oluşturdu.