Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
güncellenmek
  • nsz Güncel duruma getirilmek

"güncellenmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlülere ilişkin askı listeleri de güncellenmek üzere askıya çıkarılacak ve itirazlar başlayacak.

Alternatif bir çözüm olarak ise vergi oranının insan onuruna yaraşır bir ücret karşılığında çalışma hakkı da göz önüne alınarak ücretliler yönünden güncellenmek suretiyle makul bir orana indirilmesinin ve işçi lehine belirlenecek olan bu oranda sabitlenmesinin uygun olabileceği düşünülmektedir.

Laikliğin, inançların güvencesi ve sığınağı olduğunu dile getiren Çelik, ancak güncellenmek zorunda olduğunu kaydetti.

Yüzyılın kültürel ve siyasi yapısını oluşturan, şekillendiren milliyetçilik, ulusalcılık, laiklik gibi önemli kavramlar güncellenmek zorunda.

Devamsızlık bilgisi öğretmenler tarafından her gün güncellenmek zorundadır.

Kesinleşmiş kamu alacaklarının enflasyon oranında güncellenmek suretiyle yeniden yapılandırılması ve taksitle ödenmesine imkan veren Kanuna 3,5 ayı aşan süredir başvuruların kabul edildiğini belirten Şimşek, söz konusu imkanlardan yararlanmak üzere yoğun bir başvuru olduğu ifade etti.