"gündelik" ne demek

"gündelik" kelimesinin kullanım örnekleri.

Antik tiyatro Asklepion, BerKM, Kızıl Avlu, Akropolis ve Bergama’nın meydanları (Cumhuriyet Meydanı), bahçeli çınar altı kahveleri (Arasta), parkları (Çamlı Park) ve dar taş sokakları, etkinliklerin ve üretimin tüm şehre yayılmasını sağlayarak gündelik ve tarihi mekânların, aynı amaçla iç içe geçmesini sağlayacak.

Bu rota, İstanbul ticareti ve günlük yaşamının izinde bölgeyi bu sefer koku ve gündelik yaşam ekseninde arşınlama imkânı sunuyor.

Sanatçı, çeşitli gündelik malzemelere farklı işlevler kazandırdığı üç boyutluluk izlenimi veren çalışmalarıyla dikkat çekiyor.

Hep realist bir duyguyla, gündelik hayatla başlayıp sonra onu yavaş yavaş bir tuhaflığın, masalsılığın, gerçek dışının içine bükmek beni çok cezbediyor.

Yaklaşık 25 yıldır eşi olmadan çocuklarına hem annelik hem de babalık yapan 50 yaşındaki Azize Yavuz, dikişten gündelik işlere, temizlikten yemek yapmaya hemen her işte çalıştı.

Total dişsizlik vakalarında hastalar gündelik fonksiyonlarını rahatlıkla yapabilmekte, çiğneme ve konuşmayla birlikte estetik görünümünü de geri kazanmış olmaktadırlar.

Pop Art, Ekspresyonizm ve Kobra hareketinden esinlenen sanatçı, geometrik şekiller ve cesur renklerle katmanlar oluşturarak, bunların içine doğa, sürpriz ve gündelik hayat unsurlarını entegre ediyor.

Ayakların gündelik hayatta sıradanlaşmış olduğu için dikkat edilmeyen fakat mükemmel şekilde taşıyıcı ve şok emici işleviyle her bir adımı konforlu hale getirdiğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr.

Yoğun spor faaliyeti sırasında salgılanan endorfinler keyif hissi verir ve gündelik moral bozukluklarını geçirmekte oldukça etkilidir.

Fokstrot ritmiyle ilerledi hikaye, şehrin gündelik dertleriyle dolu haber saatine kadar.

Üyesi Nurşat Biçer ise yabancılara Türkçe öğretiminde karşılaşılan zorlukları ve öğrencilerin yabancı dil öğrenimine dirençli olduklarını ifade ederek, bu direnci kırabilmek için okul içerisindeki formal eğitimin yanı sıra, gündelik hayatta da öğrenci aileleri ile birlikte bir eğitim sürecinin gerekliliğine dikkat çekti.

Necip Fazıl'ın hastalığının günlük tedavi gerektirmesi nedeniyle sürekli çalışamayan Şahin, gündelik işler yaparak ve hayırseverlerin yardımlarıyla evini geçindirme mücadelesi veriyor.

Yani, geçimlik ekonomik faaliyetler kısıtlandı ve sınır kapılarının kapatılmasıyla birlikte gündelik hayattaki belli pratikler değişti.

Gerek ülkemiz kamuoyu ve gerekse camiamız , bu olayın gündelik açıklamalarla geçiştirilmek yerine bütün detaylarıyla aydınlatılmasını beklemektedir.

Öte yandan, yine tasarıya giren yeni bir düzenlemeyle, vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hakimin takdir edeceği miktar, vekili bulunduğu halde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap edilmek veya yemin etmek üzere çağrılan davalı ya da davacı için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri de davayı kaybeden taraf ödeyecek.