"güruh" ne demek

"güruh" kelimesinin kullanım örnekleri.

Birbirlerinin tavuğuna kış demeyen güruh, bozkurtun biteceğini ahmakça ima ve iddia ediyordu.

Ülkenin güneyindeki Tamil Nadu eyaletine bir adam sokakta amaçsızca dolaşırken görülmesinin ardından bir güruh tarafından dövülerek öldürüldü.

Dünya hızla değişiyor, bu değişim içinde huzurumuzu bozmaya yeltenenler bu milletin geleceğini karartmaya çalışanlar, bu milleti için gecesini gündüzüne katan fisebilillah çalışan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bu ülkeye hizmet edenlerin önünü kesmeye çalışan bu güruh, bugün sizlerin gayretiyle milletimizin adeta destan yazan şanlı direnişiyle mağlup olmuştur.

İnsanların egosuna hitap ederek, milleti birbirine düşman eden, birbirine kırdıran gammazlık yapmayı sendikacılık sayan güruh, ne Allah korkusu, ne kul hakkı yemek gibi bir kaygı gütmemektedir.

Bu vatanın ekmeğini yiyen, bu milletin vergileriyle maaş alan asker elbisesi giymiş bir terörist güruh vatanımızı işgal etmeye yeltendi.

Anadolu topraklarını işgal etmek amacında olan bu güçler Çanakkale'de saldırdılar, Kurtuluş Savaşı'nda saldırdılar, 27 Mayıs darbesinde aynı güruh bu ülkenin Başbakanı olan Adnan Menderes'i astılar.

İstiklalimize pranga vurmaya çalışan ilkesiz ve iradesiz güruh cumhurun ittifak duruşuyla kazınacak ve kaybedecektir.

Sonraki yıllarda eğitim ve bilim alanları ortadan kaldırarak yüksek öğretim ve bilim sanki batıya ait olduğuna inanan ve anlatan bir güruh peyda olmuştur.

Fakat bu tabloyu bozmak, suyu bulandırmak, güneşi balçıkla sıvamak isteyen çamur ruhlu bir güruh durmadan feryat etmektedir.

Bazı tertemiz kavramları kirleten bu darbeye teşebbüs eden güruh eğer başarılı olsaydı toplumu bir arada tutan, zamk görevi gören İslami kesimi, cemaatleri ne hale getireceklerdi, bir düşünün.

Orada sürekli çığlıklar halinde bağırarak sizden çeşitleme yapmanızı, elinizi kaldırmanızı, gözlüğünüzü çıkarmanızı, yumruğunuzu sıkmanızı, elinizi cebinize sokmanızı isteyen, bağıran bir güruh var.