"gayet" ne demek

"gayet" kelimesinin kullanım örnekleri.

Milli sporcu Akkurt ise bu hastalığın spor hayatını olumsuz etkilediğini ancak gayet iyi bir ameliyat geçirdiğini dile getirerek, kısa sürede sağlığına kavuşup, spora başlamak istediğini söyledi.

Nitekim TODAİE’nin kuruluş sürecinde büyük emekleri olan Merhum Başbakanımız Adnan Menderes, Enstitümüzün kuruluş amacını şu şekilde ifade etmiştir: Amme idaresinin daha rasyonel bir şekilde tanzimine ve çalışmasına faydalı ilmi faaliyette bulunmak ve devlet memurlarının mesleki yetişmelerinde ilerlemeler temin etmek gibi gayet mühim gayeleri benimsemiş olan Enstitünün, yalnız Türkiye’nin değil aynı zamanda bütün Orta Doğu memleketlerinin idari gelişmesinde mühim bir amil olacağına inanmaktayız (25 Mart 1953, Milliyet Gazetesi).

Boynukara konuşmasının devamında, “Hem sivil siyasete inandığını söyleyeceksiniz, hem antiemperyalist olduğunuzu söyleyeceksiniz, hem de şuan sivil siyasetten aldığı güçle bu ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanına ‘ben senin boynuna ne geçireceğimi gayet iyi biliyorum’ diyeceksiniz.

Nesrin Astam Yıldız, “Çevreye bırakılan amonyak ve azot oksitlerin, küresel değişimlere sebep olduğu gayet açıktır.

Bütün bu resmi ortaya koyduğumuzda, Türkiye 2019 yılında seçimlere gittiğimiz böyle bir yılda, bu bütçenin ortaya koyduğu 2018 yıl sonu, 2019, 2020 ve 2021 yılı hedeflerinde gerek enflasyon, gerek faiz, gerek büyüme gibi gayet gerçekçi olan hedefleri birçok anlamda aşacak performansı ki çok uzun beklemeye gerek yok, yıl sonu hedeflerinde bakacağız.

Dış etkenler her zaman vardır futbolda ama bugün maça başlarken oyuncular gayet motiveydi.

Özellikle kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarında uluslararası kriterlere göre gayet olumlu bir görüntümüz var.

Albayrak, kamuda borçluluk oranında gayet iyi bir durumda olunduğunu vurguladı.

O yüzden tek kişi olarak sivri dilli laflar edip ona buna bulaşmak bana göre değil, yapamıyorum ama yapanları da gayet güzel alkışlıyorum, o ayrı.

Konuklar gayet güzel ağırlanıyor, ücretsiz film gösterimleri, film ekipleriyle söyleşiler, atölyeler, değme festivalde göremeyeceğiniz dinamik bir ekip ruhuyla tıkır tıkır götürülüyor.

Çocuklarının şuan gayet başarılı yerlerde olduğunu belirten Maraşlı bunun sırrının ise onlara okumayı sevdirmek, düşündürme kabiliyeti kazandırmak ve hemen hemen her konuda söz hakkı vermek olduğunu belirtti.

Endoskopik veya dışarıdan eksternal yapılacak dakriosistorinostomi ameliyatları gayet başarılıdır.

Biz bu mesajların anlamını ve işlerin ne yöne evrilmek istendiğinin gayet iyi farkındayız.

Biz bu mesajların anlamını, işlerin ne yöne evrilmek istendiğinin gayet iyi farkındayız.

Futbol çerçevesi içinde de gayet sakin ve faulsüz bir karşılaşma oldu.