Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
geçindirmek
  • -i Geçinmesini sağlamak

"geçindirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu gençler cepheye evlerini geçindirmek, küçük çocuklarını besleyebilmek için gidiyor.

Bu kişinin ihtiyacı vardır, belki ailesini geçindirmek için gereken bir paradır.

Evlerini geçindirmek için ek gelir elde etmeye çalışan kadın işçiler, bir haftadır süren hazırlıklar kapsamında binlerce narenciye ürününü birleştirerek, helikopter, araba, motosiklet, gemi, ahtapot, semazen, kule gibi yapımı zor figürler oluşturuyor.

İnsanların bir kısmı çalışmak zorunda veya ailelerini geçindirmek durumunda olan insanlar.

Arkadaşlarımız ailelerini geçindirmek için çeşitli malzemeler satacaklar.

Yalnız hobi olarak değil, kendilerini geçindirmek için çaba sarf ettik.

Ailemi geçindirmek için sabah 7 başlarım ve akşam 8 gibi eve gidiyorum dedi.

Evini geçindirmek zorunda olan Aslan, günün yarısından fazlasını burada çöp toplama alanında eşya toplayarak geçiyor.

Evini geçindirmek ve kredi borçlarını ödemek için çay ocağı işletmesi kuran Çödel, 4 yıldır sabahın erken saatlerinde çay ocağını açıp, müşterilerine hizmet veriyor.

Sekiz kişilik bir aileye baktığını ve iki kız kardeşinin de okuduğunu kaydeden Gümüş, hem ailesini geçindirmek hem de kız kardeşlerini okutmak için hasta haliyle çalışmak istiyor.

İşçilerin çoğunluğunu oluşturan kadınlar da hasadın başlamasıyla birlikte evlerini geçindirmek için sabahın ilk ışıklarıyla bahçelerin yollarını tutuyor.