Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -den Geçirme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Böyle bir ortamda ana caddenin yapımına hız veren belediye yetkilileri, meseleyi kapanmış addedip hiçbir engele toslamadan rahatlıkla geçirebilirdiler yolu." - E. Şafak
- Geçirmeye gücü yetmek
"geçirebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Şehrin üzerindeki ölü toprağını kaldırıp tekrar şehri canlandırabilmek ve harekete geçirebilmek istiyoruz.
Bu merkezi hayata geçirebilmek için atılması gereken bir takım adımlar var.
Halk günü uygulamasıyla amacımız hemşehrilerimizle daha sağlıklı zaman geçirebilmek.
Emir Keskin, annesiyle daha fazla vakit geçirebilmek için hemodiyaliz istediklerini dile getirdi.
Ancak bu tip bir uygulamayı hayata geçirebilmek için öncelikli olarak kaliteli hakemlere ihtiyacınız var ve çok çalışmanız gerekiyor.
Özellikle ilçenin pazarı olan Pazartesi gününde ve Zonguldak'ın ilçeleri arasında en hareketli pazarlarından olan Devrek pazarında Ramazan ayının gelmesi ile birlikte vatandaşlar rahat bir oruç geçirebilmek için özellikle bakliyat, hurma ve hoşaflık ürünlere karşı büyük ilgi gösteriyorlar.
Bu toprakları ele geçirebilmek ve bin yıldır bu topraklar üzerinde yaşayan insanları kovabilmek için 2 kez Haçlı Seferi düzenlediler.