"geçirgen" ne demek

"geçirgen" kelimesinin kullanım örnekleri.

Both Sitting Duet (2002), The Quiet Dance (2005) ve Speaking Dance’tan (2006) oluşan üçlemede, müzik ve dans arasındaki ilişkinin algılanış biçimi ve bu iki dünya arasındaki kırılgan ama aynı zamanda geçirgen sınırlar üzerine keşiflerde bulunurken, iletişimin doğası ve hem birbirleri hem de izleyiciyle kurdukları bağa dair mizahi olduğu kadar biçimselliğini de koruyan bir performans dizisi sunmuşlardı.

Çeşitli özellikleri bulunan geçirgen ve geçirgen olmayan elbise, Mehmetçik'i her türlü KBRN saldırısından koruyor.

Bağırsak yarı geçirgen sistemiyle suyu dışarıya yavaş ve kontrollü şekilde atarak, baharatlarla birlikte eti pişirip kurutnmasını sağlar ve bakterilerin çürümesini engeller.

Humuslu ya da geçirgen bir toprakta olması daha sağlıklı büyümesini sağlar.

Kamu kurum ve kuruluşlarıyla yabancı askeri personele de eğitim veren tek kurum olan KBRN Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında, KBRN saldırılarından korunmak için geçirgen ya da geçirgen olmayan iki tip elbise kullanılıyor.

İkincisi sınırlı ve seçici geçirgen bu algıyı etkilemek profesyonellerin gözetiminde yapılmalıdır.

Su ikinci aşamada bir ters geçişme sistemine giriyor ve burada tuz, virüs ve zehirli maddeler dahil daha küçük kirlilikleri filtreleyen yarı geçirgen zarlardan geçiriliyor.

Dibinde gömülü o kök ve kökçük yumağı, toprağı bir sünger gibi emici ve geçirgen yapıyor.

Sert gaz geçirgen merkez iyi bir görme sağlarken, yumuşak etek konfor ve lensin oküler yüzeye iyi yerleşmesini sağlıyor.