Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
geçirme
  • isim Geçirmek işi
    "Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım." - A. Midhat

"geçirme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bireyler, şirketler veya devletler hızlı karar alama ve bunları hızlı hayata geçirme becerisine sahip değilse, teknoloji geliştirme konusunda da sınırlı bir seviyede takılıp kalacaktır.

Yararsızlık, özellikle ergenlerin cinnet geçirme nedeninin altında bir işe yaramama ve anlamsızlık duygusu yatmaktadır.

Buna göre, öncelikle ilkokullarda 2B diye adlandırılan bilgi ve beceri, Ortaokullarda 3B olarak adlandırılan bilgi, beceri ve başarı, Liselerde ise 4B olarak belirtilen bilgi, beceri, başarı ve bilimsellik başlıklarıyla öğrencilerin öğrendiklerini yaşama geçirme yeteneklerini arttırmayı amaçlayan yeni bir proje ilk defa hayata geçirilecek.

Kaçak tespiti yapılan şebekelerin yılda yaklaşık 1 bilyon 774 bin 944 ton su geçirme kapasitesine sahip olduğunu belirledik.

Bizi esas motive eden budur, yani sinsi bir şekilde Devleti ele geçirme ve dinin içi boşaltılmak suretiyle önce devletimiz, sonra ülkemiz sonra İslam alemi büyük bir tehlikeyle karşı karşıyaydı ve bizde neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyorduk.

Kırsal mahallenin Bük mevkisinde ailesiyle 24 yıldır alabalık üreten ve balık lokantası işleten Abdullah Pehlevan, bölgeye gelen ziyaretçilerin burada daha fazla zaman geçirme isteklerinin olduğunu gördü.

Buna göre, Kore ve Endonezya menşeli poliesterlerden sentetik devamsız liflere yönelik nihai gözden geçirme soruşturması tamamlandı.

Yarın sona erecek fuarda, anne ile karnındaki bebeği iletişime geçirme uzmanı olarak tanınan June Elleni Laine, anne adaylarına sağ beynin, yani duyguların bebekle iletişim sırasında nasıl aktif kullanılabileceğini resim sanatıyla öğretecek.

Embolik felç geçirme riskini ortalama yarım saatte ameliyatsız ve ağrısız olarak ortadan kaldırmak mümkün İşlemin ameliyatsız olarak anjiyografik yöntemlerle ortalama yarım saat sürdüğünü ve hastanın ertesi gün evine taburcu olabildiğini ifade eden Prof.

Yüzde 70 oranında hastanın ilaç tedavisi ile epileptik nöbetlerden özgür, rahat bir hayat geçirme şansı vardır.

Ailede başka bireylerde de çocukken febril nöbet geçirme öyküsü vardır.

Sosyal diyaloğu ve katılımcı demokrasiyi fiilen hayata geçirme hassasiyeti artmalı ekonomik ve sosyal konsey yapısı netleştirilerek periyodik aralıklarla toplanmalı.

Ziyaretçiler, birbirinden değerli yazarlarla sohbet etme, zaman geçirme ve kitap imzalatma şansına sahip olacaklar.

Gelinen noktada da tüm bu muhataplarımızın önüne koyduğumuz önerileri hayata geçirme fırsatı bulacağımız bir vazife ile karşı karşıya kaldık.

Proje hedeflenen boyuta ulaştığında meslek liselerinde eğitim gören öğrenciler, atölyelerde üretmeye çalıştıkları tüm ürünlerin tasarımlarını bu sınıfta modelleyerek sanal olarak test edebilecek ve ürün geliştirebilecek, hayallerini sanal gerçeklik sınıfıyla hayata geçirme fırsatı bulacak.