"gelme" ne demek

"gelme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Mahallede yaşayan Adnan Sarı ise soy adın kendilerine atalarından gelme olduğunu hatırlatarak, “Biz burada tek bir kabileyiz ve akrabayız.

Kıbrıs ziyaretinde, fırsat olması halinde, keza ahiren telefonla temas etmiş olduğum eski Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu da dahil olmak üzere tüm kanaat önderleriyle biraraya gelme niyet ve arzusu içindeyim" açıklamasında bulundu.

Otellerdeki doluluk oranının geçen yıla oranla yarı yarıya düştüğünü belirten Yeşilağaç, “Biz Avalon Altes ve Royal Berk otelleri olarak kentimizin güvenli olduğunu ve dışarıdan turistlerin güvenle bu kente gelip tatil yapmaları gerektiğini söylemek adına bize en yakın ülke olarak komşu ülkemiz İran’dan 80 acente müdürü ve sahipleriyle bir araya gelme gereği duyduk.

Araçsız işe gelme günü Etkinliğin üçüncü gününde de araçsız işe gelme etkinliği ve trafiksiz Bartın Sokak etkinlikleri gerçekleştirildi.

Tavsiye kararında belirtilen, 15 dakika kuralından herkesin haberdar olabilmesi için yıllara yayılmış bir yumuşak geçişin bu süreçte, ÖSYM'nin yukarıda bahsedilen adayları ve kamuoyunu bilgilendirmelerinin yanı sıra, KDK aracılığı ile de konunun basına geniş ölçüde yansıması sonucu, sınav binalarına soruların cevaplanmaya başlanma saatinden en geç 15 dakika önce gelme gerekliliği artık yeterince duyulmuş olduğu için, uygulamanın öğrenilmesi için yıllara yayılmış bir geçişe de ihtiyacın kalmadığı değerlendirilmektedir.

Bilgisayarlaşma direkt bizi etkileyeceği için, o konuda bilgisayar üreticileri ve satıcılarıyla bir araya gelme sürecini başlattık ve bilgisayarlaşma oranını artırmak üzere beraber bir takım kampanyalar yapmayı düşünüyoruz, planlıyoruz.

Milan'ın şu anki borçluluk oranına göre verilen ceza değerlendirildiğinde, Galatasaray'a men yaptırımı gelme ihtimali neredeyse sıfırlanmıştır.

Dolayısıyla yosunlaşmış zemine sinek ve danaburnu gibi canlıların gelme olasılığına karşılık bu hafta yine sahamızı delerek 25 ton kum serdik.

Derepazarı burasına çok yakın bir ilçe ama il merkezine gelme talebinde bulunmuş.

Haberim olsaydı o saniyede yanında olurdum gitme, gelme, şöyle yap, böyle yap derdim ama az çok beni dinlerdi fazla sözümü dinlemezdi desem yeri var.

Çiftlerin cinsel birliktelik sırasında birbirlerine dokunabilme ve göz göze gelme ihtimalinin en fazla olduğu pozisyon olduğu için ilişki de güvenin arttığı bilinmektedir.

Ankara siyaseti açısından dışta edilgenlikle etkenlik arasında gidip gelme, içte ise yapısal transformasyon ve belirleyicilik hatlarında ilerleyecek bir 4 yıldan söz ediyoruz.

Gülhayat Saygılı ise kongre vesilesiyle kente gelme ve gezme fırsatı bulduklarını ifade etti.

Öne gelme ve daha öndeki dişleri ittirme durumu arka dişlere doğru kuvvetlenir.

Teknik gezide Kavak Mahallesine gelme sebeplerinin jeolojik, jeomorfolojik bitki örtüsünü yakından tanımak olduğunu belirten teknik gezi rehberi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Recep Bozyiğit, sahada jeolojik açıdan kayaç topluluklarını gördüklerini söyledi.