Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Yeniden gençliğine ve dinçliğine kavuşturmak
"Karı beni yirmi yaş gençleştirdi." - P. Safa
- Bir kuruluşu genç üyelerle canlandırmak
- Genç göstermek
"Yatağımda ve iç gömleğimde beni çocuklaştıran, gençleştiren biricik koku lavanta çiçeklerinin kokusudur." - N. Hikmet
"gençleştirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kulüplerin yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve yabancı oyuncu sayısının düşürülme ihtimalini göz önünde bulundurarak, takımı gençleştirmek için düğmeye basan Beşiktaş Yönetimi, gözünü alt yapıya çevirdi.
Kremler, losyonlar ve estetik cerrahiler sizi dışarıdan daha genç gösterebilir ancak biyolojik yaşınızı içeriden dışarıya gençleştirmek için doğru beslenme ve rejeneratif tıp desteğinin şart olduğunu söyleyebilirim.
Takımı gençleştirmek için harekete geçen Beşiktaş Yönetimi bu plan çerçevesinde 32 yaşındaki oyuncuyla yollarını ayırmaya çalışacak.
Takımı gençleştirmek isteyen yönetim kadronun en değerli ismi Josef başta olmak üzere tüm oyuncularına kapıyı aralayacak.
Ayrıca, proje ile hem tarımsal nüfusu gençleştirmek hem de kırsal kalkınmanın daha dinamik ve kalıcı bir şekilde gerçekleşmesi sağlanıyor.
CHP adayı Elfin Tataroğlu ise 33 yaşında genç bir aday olarak, siyaseti gençleştirmek, kadınlaştırmak için önemli bir adım attıklarını ifade etti.