Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Çok genç, gepegenç, gepegencecik
"Bakanlar Kurulu her işi bırakıp gencecik bir şairin yazısı ile uğraşacak." - Y. Z. Ortaç
"gencecik" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bizimse umudumuz gencecik bir kadını hayattan koparmanın cezasız kalamayacağını, cinayetin intihar süsü verilerek örtbas edilemeyeceğini ispat edecek bir adaletten yana.
Yazık değimli insanlarımıza gencecik çocuklarımıza o anneler o babalar çocuklarını hangi umutlarla besliyor ve büyütüyorlar.
Bir Cumhuriyet Halk Partili milletvekili nasıl olur da bu ülkenin gencecik fidanlarını toprağa döken hain bir teröristin cenazesinde gözyaşı döker.
Onlarca gencecik öğretmen, atanamadığı için yaşadığı ekonomik sorunlardan dolayı depresyona girerek canına kıyıyor.
Tesadüfen falan değil, planlanmış, ayarlanmış, onlar geçerken patlatılmış haince bir tuzakla şehit edilmiş bir bebek ve gencecik annesi.
Annesi Nurcan hanım da elinde silah olmayan, kimseye zararı olmayan gencecik bir anneydi.
Acımadan namertçe arkadan uzanıyor katillerin eli gencecik bedenlere, kıydıkları canların hesabı bu dünyada sorulmasa bile mahşerde yakalarına yapışacak koskoca bir millet var bu topraklarda.
Gencecik bir insanın işkenceyle öldürülmesi kadar vahşiyane bir olay olabilir mi?