Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
genişçe
  • sıfat Biraz geniş
    "Birkaç hafta sonra Paris'ten genişçe bir zarf almıştım, içinden büyücek bir fotoğraf çıkmıştı." - A. Ağaoğlu
  • zarf Uzun uzun
    "Buluştuk, görüştük, daha da genişçe konuşmak için beni evine, akşam yemeğine götürdü." - M. Ş. Esendal
  • zarf Bol bol

"genişçe" kelimesinin kullanım örnekleri.

Portekiz basınında genişçe yer alan haberlerde, Benfica tarafından yapılan açıklamada Fenerbahçe maçının biletlerinin tükendiği belirtildi.

Ülke gündeminde genişçe yer bulan çocuk kaçırma olaylarının yanı sıra hırsızlık olaylarının da önlenmesi üzerine bir araya gelen köylüler, köyün giriş çıkışı ve meydanını 24 saat kameralardan izliyor.

Üç arkadaş bir tarafını torbayla kapattıkları 3 metre uzunluğundaki genişçe bir boruyu havuza uzattı.

Türk heyetinin yaptığı aramanın detaylı fotoğrafları da sayfalarda genişçe kullanıldı.

Savcı iddianamede, Yüksekbağ ile irtibatı tespit edilen ve Şırnak'ın Cizre ilçesinde yakalanan Mehmet Onur'un ifadesine genişçe yer verdi.

Kamyon aşağıya düşünce insanlar kasada bulundukları için savrulmuşlar genişçe bir alana.