"genişleme" ne demek

"genişleme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kerem Yay varisin, bacaklardaki toplardamar içi kan basıncının artarak yapıyı bozması, bunun da yüzeysel damarlarda genişleme, uzama ve bükümlü görüntüye neden olması şeklinde özetlendiğini belirterek, varisi olanların sıcaktan uzak durması gerektiğini söyledi.

Birincisi, ekonominin genişleme, durgunlaşma ve küçülme ivmeleri büyük ölçüde dış kaynak hareketlerine bağımlı hale geldi.

Genişleme ve kemiksel çıkıntı daha da ilerleyerek ağrılı yürüme ve günlük aktivitede zorlanma boyutuna da ulaşabilir.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, başkent Ankara'da Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile bir araya geldi.

Pelvik konjesyon sendromunda rahim, yumurtalıklar ve tüplerin etrafındaki toplardamarlarda anormal bir basınç artışı ve genişleme olur ve bu durum kronik ağrılara sebebiyet verir.

IMF, bu nedenle İtalya'ya mali genişleme yerine kademeli ve sınırlı mali konsolidasyon uygulaması tavsiyesi yaptı.

Kavitasyon uygulaması ile oluşan köpüklenme önce genişleme, sonra patlama yaratır.

Ekim ayında yeniden tüm göstergelere yayılan genişleme Kasım ayında yavaşlayarak sürdü ve mevsimsellik etkileri görülmeye başlandı.

Genişleme alanı ile ilgili yer tahsisat komisyonu üyelerince hazırlanan raporların görüşüldüğü toplantıda, Genişleme alanı parsellerinin fiyat belirlenmesi konusunda görüşme yapıldı.

Endoskopide, ilerlemiş akalazya hastalarında, yemek borusunda genişleme, gıda artıkları gibi görüntüler vardır.

Şu an 85 ülkeye ihracat yaptıklarını dile getiren Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, 2014 yılında başta Çin, Hindistan ve Afrika, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri olmak üzere coğrafi genişleme politikalarının süreceğini belirtti.