Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Genişletme ihtimali veya imkânı bulunmak
- Genişletmeye gücü yetmek
"genişletebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kültürümüzü yükseltip, vizyonumuzu genişletebilmek için eğitime ihtiyacımız var.
Veyahut başka bir aday düşünüp, oy tabanımızı daha fazla genişletebilmek adına başka formüller üzerinde çalışılması imkan dahilindedir.
Yolları biraz daha genişletebilmek için vatandaşlarımıza ricada bulunuyoruz.
Güçlenmek, dayanıklı olmak, esnekliğimizi arttırabilmek, bakış açısını genişletebilmek bu sanatın biz kazandırdıkları diğer özellikler.
Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezimizle birlikte bu çalışmalar hem düzenli bir şekilde gerçekleştirilebilme hem de çalışma kapsamını genişletebilmek mümkün oldu.
En mühim amacın olarak ise ülke tarım ve gıda ihracat hacmini genişletebilmek adına yabancı yatırımcı ve yerli üreticileri bir araya getirerek, maksimum seviyede işbirliklerinin gerçekleştirilmesine vesile olmak olduğu belirtildi.
Bu programdaki amacımız öğrencilerimizin hayal dünyalarını biraz daha genişletebilmek.
Kurulan merkezle bu çalışmaları hem düzenli bir şekilde gerçekleştirebilmek hem de çalışma kapsamını genişletebilmek mümkün olacaktır.
Meydanı daha da genişletebilmek adına belediyemize ait hizmet binasının yıkımını gerçekleştirdik.
Hizmet ağımızı genişletebilmek için işe ilçe teşkilat binamızı yenileyerek başladık.
Biz şehrin meydanlarını genişletebilmek için elimizden gelen tüm gayreti sarf ediyoruz.