Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -den, -e Getirme ihtimali veya imkânı
bulunmak
- Getirmeye gücü yetmek
"getirebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Haliyle böyle bir amaçsızlık içinde en büyük amaç etki oluşturabilmek, ses getirebilmek ve toplumda bir kaos oluşturmak.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Çetinkaya, Hipokrat yeminine sadık kalarak, mesleğini layığı ile yerine getirebilmek ve hastalarına vakit ayırabilmek için haftada 2 gün poliklinik yaptığını dile getirdi.
Çünkü döşemelik kumaş çalışması zor bir kumaş ama günün sonunda bu kumaşlardan giyilebilir lüks, zarif, şık kadınlar yaratabilmek ve mobilyalardaki detaylarla bir araya getirebilmek çok keyifliydi.
Amacımız ilçemizi, çocuk ve gençlerin mutlu olabileceği bir şehir haline getirebilmek.
Acil sağlık hizmetleri ekiplerimiz, tüm bu hizmetleri hızlı ve sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmek için canla başla çalışırken 112 çağrı merkezine yapılan asılsız çağrılar, arayan kişilerin doğru adres verememesi, trafikte sürücülerin ambulansa yol vermemesi gibi nedenler maalesef ambulansların vakalara ulaşım sürelerini etkilemektedir.
Yeni yılda ilimizi hak ettiği noktaya getirebilmek için hizmet yarışına kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Onun gereklerini yerine getirebilmek için de yapılması gerekenler var.
Bu yönüyle tüm çabamız, hepimizin ortak hedefi tüm sosyal tarafların görüşlerini ve taleplerini göz önünde bulundurarak işçi ve iş verenlerimizle birlikte sürdürülebilir kalkınmayı tesis edecek şekilde bu alt sınırı daha ideal bir noktaya getirebilmek.
Amacımız ilçemizi çocukların ve gençlerin mutlu olabileceği bir şehir haline getirebilmek.
Bu hizmetleri yerine getirebilmek amacıyla Türkiye'nin her türlü hava, arazi şartlarına göre gece gündüz veya haberli habersiz tatbikatlar gerçekleştiriyoruz.
Çünkü onlar bu ülkeyi kabiliyetsiz bir hale getirebilmek için devletin bütün kurumlarının içini boşalttı.
Serdar Türkyılmaz ise derneklerinin Karadeniz'deki cerrahları bir araya getirebilmek, aynı ortak dili kullanabilmek için kurulmuş bir dernek olduğunu söyledi.
Gerektiğinde çalıştığımız ortamı mektep haline getirebilmek, bilgi üretilen bir yer haline getirebilmek.