Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Birinin gezmesini sağlamak, dolaştırmak
"Kendisini seven, gezdiren büyük kızlar, ona abla kokusunu vermişlerdi." - O. C. Kaygılı
- Tanıtmak amacıyla dolaştırmak
"Konuklara Ankara'yı gezdirdi." -
-e, nsz Bir şeyi başka bir şeyin üzerinde
dolaştırarak dökmek
"Salataya yağ gezdirmek." -
-i, -de Sürterek, değdirerek hareket ettirmek
"Elini iki üç kere ıslak yüzünün üstünde gezdirdi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- Bir şeyi herkesin alması için dolaştırmak, sunmak
-
-i, -le Herhangi bir biçimde giydirmek
"Beni eski kıyafetle gezdiriyor." - A. H. Tanpınar
"gezdirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Edinilen bilgiye göre, Buldok cinsi köpeğini gezdirmek için gece saatlerde dışarı çıkan bir kadına ve köpeğine, yakınlarda bulunan inşaata gece bekçiliği için bırakılan Presa Canario cinsi bekçi köpeği saldırdı.
Bir çok kişi daha ucuza havaalanına gitmek, çocuk baktırmak, köpek gezdirmek, evinin bodrumunu temizletmek, 2 saat içinde tüm evini bir kaç kişi ile temizletmek, yazdığı kitabın yanlışlarını düzelttirmek vs isteyebilir.
Bölgenin güzelliklerini gezdirmek ve göstermek için elimizden geleni yaptık.
Edinilen bilgiye göre, Bulldog cinsi köpeğini gezdirmek için gece saatlerde dışarı çıkan bir kadına ve köpeğine, yakınlarda bulunan inşaata gece bekçiliği için bırakılan Presa Canario cinsi bekçi köpeği saldırdı.
Popkov'un öldürdüğü kadınları mesai saatleri dışında gezdirmek için arabasına aldığı ve öldürdüğü belirtildi.
Çin'in güneybatısındaki Vınşan kentinde evcil köpekleri gezdirmek yasaklandı.
Alınan bilgiye göre, Aydın Devlet Hastanesinde görevli doktor Çağlar Doğrul, Girne Mahallesi Malazgirt Meydanı'nda Sibirya kurdu köpeğini gezdirmek için dışarı çıkarttı.
Reformlara dair sahte bir algı yaratmak için İngiliz vekilleri gezdirmek verimli bir yatırım.