Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek, dolaşmak,
seyran etmek
"Başı bir düşünceyle ağırlaşmış gibi öne düşük, elleri cebinde, geziniyordu." - P. Safa
- Belirli bir çevre içinde gezip durmak
"Bir akşam rıhtım boyunda geziniyordum." - S. F. Abasıyanık
-
müzik Özellikle doğaçtan yapılan müzikte, ezgiyi
belli bir makam anlayışı içinde değişik perdeler üzerinde çalmak,
dolaşmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Bir müzik aletini akort etmek
"gezinmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Sağ tarafta alt çerçeveye yerleştirilen OSD düğmeleri, Oyun Modu kısayol tuşu ve OSD'de gezinmek için dört düğme oldukça kullanıcı dostu.
Yerleşim yok, maden yok, altın yok hatta ağaç bile yok ama biz oraya karakol kurmak zorundayız, oralarda gezinmek zorundayız, operasyon yapmak zorundayız çünkü bizim dağlarımızda eğer boşluk bulurlarsa üslenecek, mağaralarda silah depolayacak, bomba imal edecek hainler, kötü insanlar var.
Bir de gençlerimiz internette gezinmek yerine kendilerine böyle işler bulmalıdır.
Tarayıcıda sekmeler arasında kolayca gezinmek veya ufak fotoğraf düzenlemeleri yapmak için kullanışlı.
İnternette sosyal medyanın bizi nasıl depresyona soktuğu, ilişkilerimizi öldürdüğü ve uykudan mahrum bıraktığı dair bir düzine yazıya denk gelmeden gezinmek neredeyse imkansız.