"giderebilme" ne demek

"giderebilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bizler devletin bize vermiş olduğu görevi vatandaşın her türlü gereksinimini giderebilme hususunda iyi niyetle yönetmeye çalışıyoruz.

Merkezi hükümetten gelen paylarla büyük eksiklikleri kısa sürede giderebilme şansınız yok.

İnsanlar daha güzel veya yakışıklık görünmek, bunu da çevresiyle paylaşmak için yüzünde beğenmediği her detayı estetik çözümler sayesinde giderebilme özgürlüğüne sahip olmaya başladı.

Orada oluşabilecek herhangi bir sağlık problemlerinde, kan ihtiyacını giderebilme adına bizde adliye personeli olarak katkıda bulunduk.

Bu sistem, özgüven kazandırıyor, kendini ifade edebilme becerisi, yaratıcılık becerisi, takım ekip olabilme, başka insanlarla paydaş olabilme, kendi ilgi ve ihtiyaçlarını fark edebilme ve bunları giderebilme yönünde ciddi anlamda kazanımlar sağlıyor.

Odaların, üye prensibiyle çalışan organizasyonlar olduğuna işaret eden Vardar, odaların çalışmalarını, üyelerinin sorunlarını giderebilme ya da beklentilerini karşılayabilme yönünde planlaması gerektiğini kaydetti.