Güncel Türkçe Sözlük
-
-e Gitme işi yapılmak
"Çarşamba günleri okulla sinemaya gidilirdi. Oraya çocuğu götürürdüm." - A. Kutlu
Tarama Sözlüğü
Gedik açılmak.
"gidilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bunlara rağmen zaman zaman çalışmalar sırasında ana şebekelerin kırılması sonucunda sularda kesintiye gidilmek zorunda kalınıyor.
Burada böyle bir referanduma zorla gidilmek gibi bir çabanın içerisine girilmesi Kerkük başta olmak üzere o bölgede de gerilimi artırmaktan başka bir fayda sağlamayacaktır.
Had safhada ekonomik sıkıntılar yaşayan Ürdün'de, geçen ay yoğun halk protestoları nedeniyle hükümet değişikliğine gidilmek zorunda kalınmıştı.
Taksilerin yakın ve uzak mesafeye götürme durumunu da hassas olarak takip ettiklerini belirten Anık, her işe gidilmek zorunluluğu olduğunu ve esnaf ile müşterileri mağdur etmeyecek bir çözüm noktası oluşturacaklarını vurguladı.
Bu kapsamda, İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekilimiz Cemil Öztürk tarafından çocukların bizzat adına yazılan bayram tebrik kartları ve hediyeler, adreslerine gidilmek suretiyle çocuklara verildi.
Bu denli yüksek tüketimlerde daha önce iletim altyapısından ve bölgesel elektrik üretiminin yetersizliğinden kaynaklı kısıtlamalara gidilmek zorunda kalındığını aktaran yetkililer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın üzerinde durduğu iletim ve dağıtım altyapısına yönelik yaklaşık 1,5 yıldır devam eden çalışma ve yatırımların zamanında tamamlanmasıyla hiçbir kısıt veya kesinti uygulanmadan söz konusu rekor tüketimin karşılanabildiğine işaret etti.
Oysa Kuzey Ege bir kez gidildiğinde mutlaka yeniden gidilmek istenen bir bölge.
Orada aile hekimimiz ile formun ilgili kısmını doldurmak suretiyle ıslak imzayla askerlik şubesiyle gidilmek suretiyle yoklama işlemleri çok kısa bir sürede tamamlanmış oluyor.
Bu durumda, 2 ay içinde başka bir isim üzerinde anlaşılamazsa erken seçime gidilmek zorunda kalınacak.
Dokunmatik ekranla gidilmek istenilen yerin fotoğraflarıyla, zamanı ve uzaklığını gösteren Nüvi 500 ise, bisiklet veya motosiklete bağlanabiliyor.