"girişmek" ne demek

"girişmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kemal, artan bilgi kirliliğine karşı Turgut Başkan'ın uzun zamandır mücadele ettiği karanlıklar sarmalına yanında sadece Turan gibi dengesiz biriyle girişmek zorundadır.

Diğer yandan girişimcilerin yaptığı belli başlı hatalar arasında aceleci davranmak, fikrini tüm boyutlarıyla aynı anda hayata geçirmeye çalışıp fikrin içinde kaybolmak, özgün olan fikri yeni ihtiyaçlar ve eğilimler doğrultusunda geliştirmeyi ihmal etmek, kullanıcılar için hayati önem taşıyan güven duygusunu kurmayı geri plana atmak ve yatırımın dengelerini yeterince anlamadan işe girişmek sayılabilir.

Yüzyılda, Hindistan'a güvenli bir yol kurmaya, Sudan'ın karlı altın ticaretine ve Arapların yüzyıllardır altınlar, köleler ve fildişi ticareti yapan doğu kıyısı ticaretine girişmek için Portekizliler Afrika kıyılarını fethetmesiyle başladı.

Uygun kamu arazilerinin öncelikli, uzun süreli olarak sektör üreticilerine ve ihracatçılarına kiralanması hamlesine girişmek gerekmektedir.

Bu aşamada amaç kadroda aşırı şişkinlik oluşturmadan eylemlere girişmek ve seçici olmaktır.

Kendilerince ülkemizin canını yakacak eylemlere girişmek için fırsat kolluyorlar.