Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, kimya Karaciğer ve kaslarda bulunan, hidrolizle
şeker veren karbonhidrat
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
Glikoz moleküllerinin alfa glikozitik bağlarla bağlanmasıyla hayvanların karaciğerinde oluşan, organizma gereksinim duydukça hazır enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere glikoza parçalanan, aynı zamanda hayvansal nişasta olarak da adlandırılan bir polisakkarit.
Biyoloji Terimleri Sözlüğü
Glikoz monomerlerinden oluşan dallı polisakkarit zinciri. Omurgalılarda kasta ve karaciğerde depolanan, glikoz fosfata parçalanarak kullanılacağı yerlere sevk edilen bir depo maddesi.
Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
Omurgalılarda kasta ve karaciğerde depolanan, gereğinde glikoz-1-fosfat'a parçalanarak kullanılacağı yere sevk edilen, glikoz moleküllerinin yan yana gelmesiyle oluşan dallı polisakkarit zinciri.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(kimya)
Zooloji Terimleri Sözlüğü
(Yun. glykos=tatlı) Bitki ve hayvanlarda bulunan bir polisakkarid; hayvansal nişasta; C6 H10 O5.
Vikipedi
Glikojen, karbonhidratların polisakkaritler grubundan doğal organik bileşiktir.
Her glikojen molekülü, birbirine bağlı yüzlerce glikoz molekülünden oluşan karmaşık bir yapıdadır. Glikojen, bir nevi glikoz külçesidir. Enzimler tarafından çok hızlı yapılıp parçalanan glikojen, bakteriler, mantarlar ve birçok hayvanda enerji depolanmasını sağlar. Omurgalılarda insülin hormonu karaciğerde ve kaslarda glikojen oluşumunu hızlandırır, glükagon ve adrenalin (epinefrin) hormonlarıysa, glikojenin yıkımına ve glikoz açığa çıkmasına neden olur.
Hayvanlardaki glikozun fazlasının depo şeklidir. Suda çok az çözünür ve iyotla kahverengini alır. Glikojen genellikler karaciğer ve kas hücrelerinde depolanır. Bakteriler ve mantarlarda da glikoz glikojen şeklinde depo edilmektedir.
"glikojen" kelimesinin kullanım örnekleri.
Uludüz sözlerine söyle devam etti: “Hayvan kesildikten sonra kaslardaki glikojen laktik aside dönüşür, kaslar ve deri sertleşir.
Çünkü hayvanın kötü şartlarda, uygun zaptı rapt altına alınmadan kesilmesi etteki glikojen miktarını etkilemekte bu da etin bozulmaya karşı dayanıklılığını belirlemektedir.
Ayrıca yine gebelik esnasında vajinanın asiditesi ve glikojen miktarındaki değişimler mantar enfeksiyonlarına yol açabilir.
Ortahisar ilçesi Üniversite Mahallesi'nde ikamet eden, doğuştan glikojen depo hastası olan ve bu hastalığa bağlı karaciğer, diyabet, göz ve kas problemleri yaşayan Köse, sağlık sorunları nedeniyle yaklaşık 4 yıldır bordo mavili takımın maçlarına gidemiyor.
Niğde'de uzun süredir glikojen depo hastalığı tedavisi gören 5 yaşındaki Havvanur Gün'ün durumu kötüleşti.
Bu programın yağ yakımında kurtarıcı olmasının sebebi ise vücudun alınan şekeri glikojen olarak depolaması ve tüm gün boyunca vücuda alınan şekeri, glikojeni yakmaktan vüdudun yağ yakmayı unutmasıdır.
Bunun sebebi gece boyunca kan şekerini düzenlemeye yardımcı olan glikojen depolarının boşalması ve düşük kan şekeri seviyesi ile yapılan egzersizde yorgunlukların daha erken başlamasıdır.
Egzersiz şiddeti arttıkça daha çok glikojen depomuzu ve kan glikozunu kullandığımız için, bu tip zorlamalar bulantı ve baş dönmesi gibi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Vücudumuz şiddetli egzersiz sırasında, glikojen deposunu ve kan glikozunu kullandığı için bunun hızla yerine konması için yemek yemeye uygun saatler tercih edilmelidir.
Sporsonrası vücudunuz glikojen depolarını doldurmaya ve kas fiberlerini onarmaya çalışır.
Kas dokuları glikojen ile dolduğunda spor sonrası karbonhidrat takviyesi yapılmaktadır.
Karbonhidratların kas ve karaciğerleri depo olarak kullanması glikojen olarak adlandırılır.
Egzersizden sonra vücudunuz glikojen depolarını yeniden inşa etmeye ve kaslarınızdaki proteinleri onarmaya çalışır.
Spordan sonra doğru beslenmek kaslarınızdaki protein hasarını azaltır, kaslarınızın büyümesini sağlar, glikojen depolarını geri yükler ve iyileştirmeye hızlandırır.
Vücudunuz glikojen depolarınızı egzersiz sırasında yakıt olarak kullanır ve spor yaptıktan hemen sonra karbonhidrat tüketmek onları yenilemeye yardımcı olur.