Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Yürürlükten çıkarılmış, yürürlükten kaldırılmış,
geçersiz, hükmü kalmamış
"Bu yasa hükümsüzdür."
"hükümsüz" kelimesinin kullanım örnekleri.
Herkes önceden Osmanlı tapusu olan veya 72 yıllarında aldığı tapuları olan arkadaşlarımız göl taştığı zaman, bu hükümsüz kalan tapularını olan yerlerini işleyebilecekler ama tapu sınırı buraya kadar gelmeyenlerin işlememesi gerekiyor.
Bir borçluya karşı en önemli silah olan haczin hükümsüz olmasından daha büyük koruyucu bir şey olabilir mi?
Mahkeme zanlının davalarında hazır olmasını sağlamak amacıyla 15 günü aşmamak üzere cezaevinde hükümsüz tutuklu kalmasına emir verdi.
S'nin, hükümsüz tutuklu olarak bir ayı aşmamak üzere cezaevine gönderilmesine hükmetti.
Bir yasama döneminde sonuçlandırılmayan kanun teklifleri hükümsüz ayılır.
Bir yasama döneminde sonuçlandırılamamış olan kanun teklifleri hükümsüz sayılacak.
Yasama dönemi başında, önceki dönemde verilmiş yazılı soru, Meclis araştırması, genel görüşme ve Cumhurbaşkanınca bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderilen kanunlar hükümsüz sayılacak.
Bir yasama döneminde sonuçlandırılamamış olan yürürlükteki Kanun Hükmündeki Kararnameler hükümsüz sayılmayacak ve bunlar hakkında kanun teklifleri hakkındaki hükümler uygulanacak.
Davalardan vazgeçen borçlunun, haczi kaldırılan mal ile ilgili açtığı davalar mahkemelerce incelenmeyecek, herhangi bir sebeple incelenerek karara bağlanması halinde bu karar hükümsüz sayılacak.
Grevi uygulayan işçi sendikasının herhangi bir nedenle kapatılması, feshedilmesi veya infisah etmesi hallerinde grev ve alınmış bir karar varsa lokavt kendiliğinden sona erecek ve yetki belgesi hükümsüz olacak.
Kararı, hukuken hükümsüz ilan ediyor, bu beyanı Filistin halkının tarihi, hukuki, doğal ve milli haklarına bir saldırı, bütün barış girişimlerine yönelik kasti bir baltalama, aşırılık ve terörizme ivme verecek bir muharrik ve uluslararası barış ve güvenliği hedef alan bir tehdit olarak görüyoruz.