Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Hışıltısı olan (ses)
"hışıltılı" kelimesinin kullanım örnekleri.
Çamaşır suyundaki sodyum hipoklorit ve tuz ruhundaki hidroklorik asidin birleşince klor gazının ortaya çıkmasına neden olduğunu ifade eden Yanturalı, iki maddenin karışmasının nefes darlığı, astım benzeri hışıltılı solunum, gözlerde yanma bulgularıyla ortaya çıkan solunumsal zehirlenmeye yol açtığını kaydetti.
Etkinlik gün boyunca Çocuk Beslenmesi ve Besleme Bozuklukları, Hışıltılı Çocuğa Yaklaşım ve Pediatrik Aciller konulu panellerle devam etti.
Belirtiler burun tıkanıklığı, öksürük, düşük dereceli ateş ve hışıltılı solunumdur.
Polen ilişkili bahar alerjilerinde, polenin etki ettiği yere bağlı olarak kişide gözlerde yanma, sulanma, kaşınma ve kızarma, burunda hapşırma, burun akıntısı, tıkanıklık ve kaşınma, alt solunum yollarında ise kuru öksürük, nefes darlığı, hışıltılı solunuma neden olabilir.
Hastalık tablosu özellikle geceleri ortaya çıkan ve en sık hışıltılı solunum, hırıltı, öksürük ve nefes darlığı belirtileriyle gösteriyor.
Ağır maruziyette 36 saat içinde akciğer ödemi de gözlenebilmektedir ve bu durumda nefessizlik, morarma ve hışıltılı solunum görülebilmektedir.
Gebelikte sigara içen annelerin çocuklarında ilk bir yıl içinde hışıltılı solunum ile seyreden hastalık gelişme riski 4 kat fazladır.
Anne sütü alan çocukların inek sütü ve soya proteini alan çocuklara göre daha az hışıltılı solunum yolu hastalığına yakalandığı ortaya konmuştur.