"haberleştirmek" ne demek

"haberleştirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Olayı anlık olarak takip etmek isteyen gazeteciler de bölgeden gelişmeleri anbean aktarırken, Genel Müdür Dökmeci ile görüşüp ilçedeki son durumu haberleştirmek istedi.

BASIN MENSUPLARINA TAŞLI SALDIRI Yaşanan olay haberleştirmek için olay yerine giden basın mensupları röportaj yaptığı sırada saldırıya uğradı.

Bu sohbet toplantısına katılan il müdürlerinin kurumlarındaki faaliyetlerini haberleştirmek için müdürlerin gazeteye abone olmasını istiyordu.

Olayı haberleştirmek için yola çıkan gazeteci de otomobiliyle kaza yaptı.

Bu arada kurum binasının karşısından olayı haberleştirmek isteyen gazetecilere kurum yetkilisi olduğu anlaşılan ismi öğrenilemeyen bayan tarafından çekim yapamazsınız uyarısı geldi.

Nakliye firması çalışanı görüntü alan basın mensubunu engellemeye çalıştı Otelin tahliyesini haberleştirmek için bölgeye giden bir basın mensubunun görüntü almasına nakliye çalışanı olduğu öğrenilen bir kişinin engel olmaya çalışması ise dikkat çekti.

Kazayı haberleştirmek için yola çıkan 2 gazeteci de zincirleme trafik kazasında yaralandı.

Yılbaşı gecesi Kuyumculu Kavşağı'nda asayiş uygulamasını haberleştirmek için bölgeye giden yerel gazeteci Levent Kızılaslan, sunum yaptığı sırada yanına aniden jandarma uzman çavuş Murat Tural geldi.

Bu arada mesai arkadaşlarının koşusunu haberleştirmek isteyen medya temsilcilerinin de çalışma anlarındaki gayreti görüntülere yansıdı.