Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
haberli
  • sıfat Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
    "Haberli konuk."
  • zarf Haber vermiş veya almış olarak
    "Biz oraya haberli gittik."

"haberli" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu hizmetleri yerine getirebilmek amacıyla Türkiye'nin her türlü hava, arazi şartlarına göre gece gündüz veya haberli habersiz tatbikatlar gerçekleştiriyoruz.

Kurum, özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da koruma altına alınan kişilerin bulundukları yerlere haberli veya habersiz ziyaretler gerçekleştirebilecek.

Esnafa destek, haberli denetim Pazaryeri, lokanta, pastane, fırın, balıkçı, bakkal, market, kuruyemiş, kasap, berber ve kuaför, oto galeri işletmeleriyle sıhhi, gayri sıhhi, eğlence, umumi temizlik, inşaat ve hafriyat alanında faaliyet gösteren yerleri denetleyen Çankaya Belediyesi zabıta ekipleri, yılın ilk üç ayında 371 seyyar satış faaliyetine son verdi.

Mevzuata göre sertifika şirketleri haberli ve habersiz yılda 2 kez üreticiyi organik kıstaslarına uygun üretim yapıyor mu diye denetliyor.

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, İdil ilçesi Haberli Jandarma Karakolu ekiplerine sabah saatlerinde yol arama faaliyeti yürüttükleri sırada PKK'lı teröristlerce roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırıda bulunuldu.

Geri gönderme merkezlerinin valilikçe haberli ve habersiz denetimleri yapılmaktadır.

Kitabın, Nilüfer ile sosyolojiye giriş derslerine konuk olan okuyucuya, son yılların popüler bilimi 'sosyolojiden haberli olmak' gibi bir vaadi var.