Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
had
  • isim Sınır, uç
  • Derece
    "İnsan buna bir hadde kadar göz yumabilir."
  • İnsanın yetki ve değeri
    "Haddim değil."
  • matematik Terim
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
had

Hat, demir yolu

"had" kelimesinin kullanım örnekleri.

I guess fanfic is popular, even a genderswapped snapshot of a dream I had many years ago.

Bu kişi yaptığı densizlik ve had bilmezlik nedeniyle kanunlara karşı hesap verecektir.

Ama bu o kadar had bilmezlik haline gelmiş bir durumdaki Avrupa'da, Amerika'da, Avrupa Birliği'nde, Avrupa Parlamentosu'nda bunların uzantıları ve bunların işbirlikçileri, Türkiye'nin yürüttüğü bu haklı terörle mücadele sürecini, bu kendi güvenliğini sağlama çabasını sanki bir insan hakları ihlaliymiş dünyaya yansıtmaya çalışıyorlar.

Had safHada ekonomik sıkıntılar yaşayan Ürdün'de, geçen ay yoğun halk protestoları nedeniyle hükümet değişikliğine gidilmek zorunda kalınmıştı.

Türkiye olarak çifte standart, iki yüzlülük gibi yaklaşımlardan bıktıklarını ifade eden Çavuşoğlu, bugün Avrupa'da ve batıda radikalizmin had safhaya çıktığını kaydetti.

Ludosky, vatandaşların üzerlerine yüklenen vergileri artık kaldıramadığını ve adaletsizliğin had safhada olduğunu ifade etti.

Bazı mali tablolarda olumlu gelişmeler olsa da nakit sıkıntısı had safhadadır.

Temel gıda ve tıbbi malzeme ihtiyacının had safhada olduğu Yemen, tarifi zor bir açlık ve susuzluk sorunu yaşıyor.

Teorik ve pratik bilgiyi bir araya getirerek üretimi had safhaya ulaştırmamız gerekiyor.

Bugün kendisinden olmayana yönelik nefret neden arttı, hoşgörüsüzlük neden en üst düzeyde, neden İslam düşmanlığı had safhaya geldi?

Bildiğiniz üzere son yıllarda sistematik bir şekilde savunmaya yönelik saldırılar, baskılar artmış, pervasızlık had safhaya çıkmıştır.