Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
hafifletebilmek
  • -i Hafifletme ihtimali veya imkânı bulunmak

"hafifletebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Peugeot Otomotiv Pazarlama AŞ Genel Müdürü İbrahim Anaç ise otomotiv sektöründe son dönemde yaşanan daralmanın etkilerini hafifletebilmek adına ÖTV ve KDV oranlarında yapılan indirimin etkisinin pozitif yönde olacağını belirtti.

Sokakta bulup, sahiplendikleri yavru kedilerin bakımını karşılayabilmek için bu ilginç girişime imza atan gençler, bir yandan da ailelerinin üzerindeki yükü hafifletebilmek için cep harçlıklarını çıkarmaya çalışıyor.

Çiftçiye ve üreticiye daha iyi hizmet etmenin gayreti içerisinde üreticinin yükünü hafifletebilmek adına büyük bir çaba sarf ettiklerini kaydeden Pakdemirli, aynı zamanda üreticiyi ezdirmemeye, tüketiciyi ise kollamaya çalıştıklarını söyledi.

Bizim amacımız aileleri bir araya getirmek ve destek olmak, acılarını bir nebze olsun hafifletebilmek.

Önce, çocuklara yönelik atölyeler düzenlemişler, savaşın travmasını bir nebze de olsa hafifletebilmek için.

Kargı, gazetecilere yaptığı açıklamada, otopark sorununu kökünden çözmenin mümkün olmadığını, şehir merkezindeki artan trafik yükünü bir nebze de olsa hafifletebilmek için projeler üzerinde çalışmalar yaptıklarını söyledi.