Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
haince
  • sıfat Kötü niyetli
    "Bürokrasinin haince kazıklarından birini yemiş olduğu hâlde böyle konuşabiliyordu." - R. Erduran
  • zarf (ha:i'nce) Hain bir biçimde, haincesine
    "Düşüncelerini hiç paylaşmadığı hâlde onun haince öldürülmesine isyan ediyordu." - H. Topuz

"haince" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ülkeye siyaset kurumu aracılığıyla hizmet etmek isteyenlere namlu doğrultmak kadar haince bir şeyin olamayacağını aktaran Arslan, hain saldırıyı şiddetle kınadıklarını bildirdi.

Tesadüfen falan değil, planlanmış, ayarlanmış, onlar geçerken patlatılmış haince bir tuzakla şehit edilmiş bir bebek ve gencecik annesi.

Hainler bugüne kadar yaptıkları gibi haince kalleşçe saldırılarını tekrar yapıyorlar.

Bu vatanı bölmek gibi haince planları olan alçaklara fırsat vermeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz.

O gece bir taraftan ulusal kanallara çıkıp halkımızı hainlere karşı direnişe, silahlı kuvvetlerin onurlu subaylarını da bu haince teşebbüse katılmayıp direnmeye çağırdık.

Tesadüfen falan değil planlanmış, ayarlanmış, onlar geçerken patlatılmış haince bir tuzakla şehit edilmiş bebek ve annesi.

Bu haince söylemler başta şehit ailelerimizi ve gazilerimiz olmak üzere aziz milletimizi üzmüştür, incitmiştir.

Hainler bugüne kadar yaptıkları gibi haince kalleşçe saldırılarını yapıyorlar.

Kahpece ve haince yapılan bu saldırının arkasından bizim devletimize, milletimize ve halkımıza söyleyeceğimiz sadece iki kelime vardır.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki kardeş şehrimiz Mardin'imiz de, medeniyet şehri Mardin'de Derik Kaymakamı Muhammet Safitürk kardeşimizi haince şehit etmişlerdi.

Devlet içinde dahi onursuzca kendisini gizleyip bu şebekeye destek veren, bu şebekeye kaynak aktarmaya devam eden, bu şebekenin maşalığını yapan, kurumlarını, kuruluşlarını haince, nankörce koruyanlar da var.

Biz ordan sizin gibi onlar gibi alçakça, haince kan akıtmadık, orada yaşayan kardeşlerimiz için temiz su akıttık.